Kurucu Babalarımız dört yerde bacaklarını kırdığını sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أشك بأن الآباء المؤسسين قاموا بكسر أرجلهم في أربعة أماكن |
Özür dilerim çocuklar. Umarım oğullarınız bacaklarını yitirmez. | Open Subtitles | آسف يا رجال، أقصد أنني أتمنى أن لا يخسر أولادكم أرجلهم |
Ben de ona ayaklarını kesmeden önce onları öldürdüklerinden emin olduğumu söyledim. | Open Subtitles | ولكني أخبرتها بأني مـتأكدة بأنهم قتلوهم قبل أن يأخذو أرجلهم |
İş yerindeki günlerini devriyelerde beraber geçirdiğin masanın üstüne ayaklarını uzatıp hikayeler anlatan yemek aralarında muhabbet ettiğin, mesaini imzalayan bütün o insanlar. | Open Subtitles | كل رفاقك في العمل كل الأشخاص الذين تقضي معهم وقتك في سيارات الشرطة والذين يضعون أرجلهم فوق المكتب ويروُون القصص |
Kolları ve bacakları kesilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklar gördüm. | Open Subtitles | رجل , امرأة , وأطفال قطعت أرجلهم وأيديهم |
Dinle, orada kolları bacakları olmayan insanlar vardı, suratları darmadağın olmuş... | Open Subtitles | اسمع , هنالك الناس الموجودون أيديهم و أرجلهم مفقودة ..وجوههم منسوفة إنها مجزرة |
Oturup uzun uzun bir daha yürüyemeyeceğinden bahsediyor ve yürüyebilen insanların iş gören bacaklarının değerini bilmeleri gerektiğini söyleyip duruyor. | Open Subtitles | ومدوناته المأساويه عن عدم مقدرته على المشى مجدداً وكم يجب على الأصحاء أن يُقدروا مدى النعمه فى صحة أرجلهم |
Yalan yok arka ayaklarının üzerine kalkıp göğüslerinden süt fışkırtmaya başladılar. | Open Subtitles | وقفوا على أرجلهم الخلفية و بدأوا يصوبونني بالحليب من أثدائهم |
Bazıları o boş yerlere bacaklarını uzatıyormuş. | Open Subtitles | من الذين كانوا على القوارب أرادوا أن يمددوا أرجلهم في الأماكن الشاغرة |
Ayrıca bacaklarını güçlendirmeleri için sertçe bacaklarını çırpmaları gerektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | .. انه يبين لهم أيضا أن عليهم الركل بقوة لتقوية أرجلهم. |
Onların trambolinde bacaklarını kırması ya da balkabağı oyan ellerinde dikişler olması gerekir, bilirsin? | Open Subtitles | يُفترض بهم أن يكسروا أرجلهم جرّاء السقوط أو تعمل لهم غرزاً بسبب جرح أيديهم من النحت على اليقطين أتعلم ؟ |
Önce bacaklarını kaybederler, sonra dizlerini, sonra paralarını, sonra da arkadaşlarını. | Open Subtitles | أولاً ، تضيع أرجلهم وتضيع قدرتهم شيئاً فشيئاً, ثم تضيع أموالهم ويضيع أصدقائهم |
Bu serserilerin bacaklarını koparmak gerek. | Open Subtitles | هؤلاء الأوغاد بحاجة أن يتم أقتصاص أرجلهم. |
Eğer erkekler ayaklarını tıraş etmek istiyorsa etsinler. | Open Subtitles | إذا أراد الرجال حلق أرجلهم، فعليهم حلق أرجلهم |
Sizce ayaklarını teker teker mi hareket ettiriyorlar yoksa ikisini de aynı anda mı? Ben teker teker gidiyorum, Vic. | Open Subtitles | هل تعتقُد أنهم يحركون أرجلهم الإثنتين معاً أم واحده تلو الأخرى؟ |
Sinderella'nın kendi ayaklarını kesen kız kardeşlerini de hatırlamıyorum meselâ. | Open Subtitles | لا أتذكر بأن شخصية ديزني سيندريلا تتجسد للأخوات الشريرات وتقوم بقطع أرجلهم |
Tüm hesaplarımızı dondurmuşlar. - ayaklarını silmediler bile. | Open Subtitles | جميع حساباتنا مجمدة لم يمسحوا أرجلهم حتى |
Benim mangamdan iki kişinin dizlerinden bacakları kopmuştu. | Open Subtitles | حسناً، رجلان في فرقتي أنفجرت أرجلهم من عند الركبتين |
Ve kuvvetli bacakları sayesinde kendi boylarının 40 katı kadar sıçrayabilirler. | Open Subtitles | وتمكنهم أرجلهم القوية القفز حتى 40 ضعف أطوالهم. |
Arka bacakları dört ayak üstünde yürümek için çok uzun. | Open Subtitles | أرجلهم الخلفية طويلةٌ جداً ما يعيق المسير على أربعة، |
Ve bacaklarının yeri bir sürüngenin aksine vücutlarının altındadır. | Open Subtitles | وترتيب أرجلهم استثنائيٌ بالنسبة لزاحف... لإنها تقع أسفل أجسادهم... |
bacaklarının yorgunluğu geçti. | Open Subtitles | واختفى التعب من أرجلهم |
Süper modeller, kendi ayaklarının üzerinde. | Open Subtitles | أرجلهم تصل إلى هنا |