Umarım ufak baygınlık nöbetimi bağışlarsın canım. | Open Subtitles | أرجوا أن تتقبلي إصابتي بالصرع ، يا عزيزتي |
Umarım ibre 2.000'i geçmeden 140 kilometre hıza ulaşırız. | Open Subtitles | أرجوا أن نصل لسرعة 88 ميل في الساعة قبل أن يصل الضغط إلي 2000. |
Umarım sana söylemeye çalıştığım şeyi anlamışsındır. | Open Subtitles | حيث القلب البشرى ينبض أرجوا أن تكونى قد فهمتى ما كنت أحاول أن أقوله لكى |
Lütfen konuşmalarınıza dikkat edin. Benimle böyle konuşmayın. | Open Subtitles | أرجوا أن تنتبه لما تقول لا يمكنك التحدث معي بهذه الطريقة |
Hanımınıza saygılarımı iletin Lütfen. | Open Subtitles | أرجوا أن تبلغ تحياتي للسيدة ارجوا من الله أن يحميك وعائلتك من أي مكروه دائمآ |
Bayanlar ve baylar. Umarım eğleniyorsunuzdur. | Open Subtitles | السيدات والسادة أرجوا أن تكونوا قد أمتعتم أنفسكم |
Umarım Mbuto oynuyordur. O gelmiş geçmiş en iyi forvet oyuncusu. | Open Subtitles | أرجوا أن يكون ميبوتو بين اللاعبين إنه أفضل لا عب ذو قدم واحدة |
Umarım onları bir kardeş veya, yeni bir arkadaş gibi iyi karşılarsınız | Open Subtitles | أرجوا أن ترحبوا بهم ترحيباً حاراً كأنهم إخوتكم، أو أصدقاء جدد |
Umarım bu şeyi çalıştırmadan geçidi kapatır. | Open Subtitles | أرجوا أن يغلقوا البوابة قبل أن نضطر لإطلاقه يبدو هذا مستبعداً أيها العقيد |
Umarım gelmemde bir sakınca yoktur. Önce haber vermeliydim sanırım. | Open Subtitles | أرجوا أن لا تمانعي بقدومي هكذا , كان يجب أن أتصل أولاً |
Seni o masaya yatırırlarsa Umarım benim yüzümden olmuştur. | Open Subtitles | لو كنت يوماً مستلقي على تلك الطاولة أرجوا أن أكون أنا من تسبب بذلك |
Ama kendi iyiliği için Umarım baltamı kapmama gerek kalmadan ağacından iner. | Open Subtitles | أرجوا أن تترجل من على الشجرة قبل أن أحملَ فأسي |
Umarım iyi haberlerin vardır. | Open Subtitles | أرجوا أن يكون لديك اخبار جيدة لي |
Umarım gerçekten 1997 yılında değilsinizdir. | Open Subtitles | أرجوا أن لا تكون فعلاً من عام 1997 |
Evet, müdürün eski yardımcısının 20 kişilik yemek istediğini biliyorum ama yanlış bir hesap yapmış, Umarım sen düzeltmeme yardım edersin. | Open Subtitles | نعم، أفهَم أن مُساعِد الآمِر السابق قال أننا نحتاج طعاماً لعشرين شخص، لكنهُ أخطَأ في الحساب و أرجوا أن تُساعدني في تصحيح ذلك |
Umarım Serseri ve sodayla seni korkutmamışımdır. | Open Subtitles | أرجوا أن لا أكون أخفتك بالروفر والصودا |
Peki efendim Lütfen eşinize selamlarımı söyleyin. | Open Subtitles | حسناً يا سيدي. أرجوا أن تعتذر لزوجتك بالنيابه عني |
Bu yüzden, Lütfen yalnız yaşa ki dünyada huzur sağlansın. | Open Subtitles | لذا أرجوا أن تعيشي وحيدة للمساهمة في سلام العالم فلتتحدثي إلى الحائد بدلاً من الناس |
Lütfen günün ve gecenin istediğiniz saatinde, bizi rahatsız etmekten çekinmeyin. | Open Subtitles | أرجوا أن تشعرا بالراحة بأن تتصلا أو أن تمرّا بنا في أي وقت نهارا أو ليلا |
Amerika Birleşik Devletleri başkanı ve deniz kuvvetleri komutanı adına oğlunuzun, ulusun birliği adına verdiği hizmetler karşılığında, Lütfen bu bayrağı kabul edin. | Open Subtitles | من رئيس الولايات المتحدة الأمريكية وقائد سلاح البحرية وهذه الأمة الممتنة أرجوا أن تقبل هذا العلم كا تذكار لإخلاص إبنك في خدمة بلاده |
Sizlerin yanından tek kelime etmeden çekip gittiğim için Lütfen beni affedin. | Open Subtitles | أرجوا أن تغفروا لي لكوني لم أتمكن من قول الوداع لكم جميعا بشكل مباشر |