Turta hoşunuza gitmiştir umarım. Bu seferlik benden olsun. | Open Subtitles | أرجو أنّك تستمتع بفطيرتك إنّها على حسابي. |
umarım yükseklikten korkmuyorsundur. Hadi, gel. | Open Subtitles | أرجو أنّك لا تخشى المرتفعات فلنصعد، هيّا بنا |
Kenzi! umarım işiniz bitmiştir çünkü sarhoş olmak istiyorum! | Open Subtitles | كينزي أرجو أنّك إنتهيتِ لأني أريد أن أثمل |
umarım sorun olmamıştır. Çalışırken şarkı dinlemek tayfanın hoşuna gider diye düşündüm. | Open Subtitles | أرجو أنّك لا تمانع، ارتأيتُ أنّ طاقمك سيحبّ الإصغاء مع العمل |
Ama umarım iyi bir planın vardır çünkü sihrimiz yok ve büyükbabanın nerede olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لكنْ أرجو أنّك وضعت خطّة جيّدة لأنّنا لا نملك سحراً ولا نملك أدنى فكرة عن مكان جدّك |
umarım bu tabureyi başkası için tutmuyorsundur. | Open Subtitles | أرجو أنّك لا تحتفظ بهذا المقعد لشخص آخر |
Ona ulaşmaya çalışmıyorsundur umarım. | Open Subtitles | أرجو أنّك لا تحاول التواصل معها |
umarım kendine dikkat ediyorsundur çünkü gözüm üzerinde. | Open Subtitles | أرجو أنّك تنتبه لنفسك لأنّ عيني عليك |
Nerede olduğunu bilmiyorum baba. Ama umarım huzur içindesindir. Ve... | Open Subtitles | لا أعرف أين أنت يا أبي لكنّي أرجو أنّك راقد بسلام، و... |
umarım yaralanmadın. | Open Subtitles | أرجو أنّك لم تصب بأذى. |
umarım hoşuna gitmiştir. | Open Subtitles | أرجو أنّك استمتعتَ بالطعم |
umarım hoşuna gitmiştir. | Open Subtitles | أرجو أنّك استمتعتَ بالطعم |
Selam, David. umarım iyi dinlenmişsindir. | Open Subtitles | مرحباً يا (ديفيد)، أرجو أنّك نمتَ ملءَ جفونك |
Randy! umarım ne dediğimi duymuşsundur. | Open Subtitles | (راندي)، أرجو أنّك سمعتَ ما قلتُه |