umarım paramla gerçekte her ne yaptıysanız buna değmiştir Bay Tesla. | Open Subtitles | أرجو أن تكون أموالي قد جلبت لي المرجو منها سيد تيسلا |
umarım bu beyefendiye ev sahibinin hiçbir suçu olmadığını açıklamışsındır? | Open Subtitles | أرجو أن تكون قد شرحت للسيد بأن الرجل ليس الملام؟ |
Bu arada, umarım Fransız ekibinin iyi görünmesi için yaptığım derin tarihî araştırmayı beğenirsiniz. | TED | بالمناسبة، أرجو أن تكون قد ثمنتم البحث التاريخي العميق الذي قمت به لألمع صورة الفرنسيين. |
umarım kızın durumundan yararlanılmayacağı yeterince açıktır. | Open Subtitles | أرجو أن تكون الأمور واضحة جدا يجب أن لا تجني أي منفعه أو فائدة من وراءها |
umarım otları eldiven bölmesinden çıkarmışsındır. | Open Subtitles | أرجو أن تكون أخذت الحشيش من علبة القفازات. |
umarım oda müziği dışında bir şeyler seviyorlardır. | Open Subtitles | أرجو أن تكون لهما هوايات غير موسيقى الحجرة |
umarım ben hapisten çıkarken... sen de komadan çıkmış olursun. | Open Subtitles | و قبل أن تنتهي مدة عقوبتي في السجن مباشرةً و أرجو أن تكون قد خرجت من غيبوبتك |
umarım artık bakış açın biraz değişmiştir. Çünkü hemen hemen herşey bitti. | Open Subtitles | أرجو أن تكون قد حصلت على زاوية جديدة لآن كل شيء قد تمت تغطيته بشكل كامل |
umarım duymuşsundur. | Open Subtitles | أرجو أن تكون سمعتها، فقد دعتني جواداً أصيلاً |
umarım duş almış ve okula gitmeye hazırsındır. | Open Subtitles | أرجو أن تكون قد إغتسلت وإستعددت للذهاب إلى المدرسة |
umarım Lordunuzu rahat ettirebilmişizdir. | Open Subtitles | أرجو أن تكون وجدت كل شىء لتجعل إقامة حضرة اللورد أكثر راحة |
Merhaba beyefendi ya da hanımefendi. umarım beyefendisindir. | Open Subtitles | مرحباً يا سيد أو يا سيدتي أرجو أن تكون رجلاً |
umarım oturuyorsundur çünkü çok kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أرجو أن تكون جالساً الان لأني أخشي أنني أحمل لك بعض الأخبار السيئة |
Uyandı. umarım mutlusundur. Tebrikler sersem herif. | Open Subtitles | لقد نهض، أرجو أن تكون راضياً تهاني أيها الوغد |
umarım, bu kutuda veya arkasındaki duvarda. | Open Subtitles | اين الرصاصة توني : أرجو أن تكون في الصندوق أو في الحائط |
Albayım, umarım bir dış kuvvetin yerel halkı yenemeyeceğini öğrenmişsinizdir. | Open Subtitles | أيها العقيد، أرجو أن تكون تعلمت أن قوة الاحتلال الأجنبية لايمكنها أبداً هزيمة شعب محلي عاقد العزم |
umarım bunun için aklınızda bir hanımefendi vardır. Elbette. | Open Subtitles | أرجو أن تكون هنالك امرأة في بالك لهذا بالطبع |
umarım Padawan'lar şimdiye kadar köprüyü geçmeyi başarmışlardır. | Open Subtitles | أرجو أن تكون المتدربتان نجحتا في عبور هذا الجسر الأن |
umarım iyi uyumuşsundur. Artık gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أرجو أن تكون قد نمت جيدا علينا أن نذهب الآن |
umarım sandviçleri getirmişsindir, açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | أرجو أن تكون قد أحضرتَ الشطائر, فأنا أتضور جوعا |