Bu yüzden yanlış bir izlenim uyandırmadığımdan.. ..emin olmak istedim. | Open Subtitles | لذا أردت التأكد من أنني لم أترك بنفسك انطباع خاطئ |
Iyi, ben bizim tarih gece hakkında unutmayın emin olmak istedim. | Open Subtitles | حسنا، أردت التأكد من أنك لا ننسى لدينا تاريخ هذه الليلة. |
- Önce emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت التأكد من كنت على الطريق الصحيح أولا. |
Sadece hazır olduğumuzdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنني أفكر قبل أن أتصرف فقط أردت التأكد من أننا جاهزين |
Yardım aldıklarından emin olmak istiyorsan gazi evinde gönüllü olarak çalışabilirsin. | Open Subtitles | لو أردت التأكد من أن هؤلاء الرجال يأخذون حقهم لدي أصدقاء في هيئة المحاربين القدامى يمكنك التطوع هناك |
- İyi misiniz diye bakmak istedim. | Open Subtitles | أردت التأكد من أنك ِبخير |
Bu çiçekleri benim sana vermem gerekirdi. Biliyorum. Sadece hoşuma gideceğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | .أنا أعلم لكن أردت التأكد من أنهم سيعجبوني |
Sadece gittiklerinde daha iyi hissedeceğimden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت التأكد من أنني سينتابني شعور أفضل حالما أبترهما |
Çünkü hiçbir şeyin farklı olmadığından, değişmediğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | لأنني أردت التأكد من أنه لم يحدث شيئاً. ولم يتغير شئ. |
Sadece her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردت التأكد من الأمر يمضى على ما يرام |
Yüzüğü alır almaz değiştireceğini biliyordum, değerli bir şeyle değiştirdiğine emin olmak istedim. | Open Subtitles | علمت بأنها سترهن الخاتم الثاني فحصلت عليه لذا أردت التأكد من قيمة هذا الشيء |
Evet, yakutun evine güvende gittiğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | نعم، أردت التأكد من أن الياقوتة بطريقها للوطن بسلام |
Önceden alaydan çıkarılmıştı ama itirazınız olmadığına emin olmak istedim. | Open Subtitles | لقد استقبلنا ضباطاً من وحدته من قبل لكنني أردت التأكد من أنك لن تبدي أي اعتراض |
Ameliyat sonrası enfeksiyon ya da beyin omurilik sızıntısı gibi bir durum olmadığından emin olmak istedim. | Open Subtitles | كان 14.5. أردت التأكد من أنه ليس هناك إلتهاب مابعد الجراحة أو تسرب للسائل الدماغي أو شيء كهذا. |
Eh, biliyorum, ama senin aldığından emin olmak istedim. | Open Subtitles | حسنا, أعلم, لكنني أردت التأكد من حصولك عليه |
O yüzden bu sefer daha çok seçenekleri olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | فلذا، أردت التأكد من وجود خيارات عدة لهن هذه المرة |
Sanırım yapavileceğim her şeyi yaptığımdan emin olmak istiyorum ki bir sonraki duruşma benim lehime geçsin. | Open Subtitles | أردت التأكد من أنني أبذل قصارى جهدي كي تكون جلسة الاستماع التالية لصالحي |
Aramızda bir sorun olmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أردت التأكد من عندم وجود أي خلافات بيننا |
Eğer Fisher'ın öldüğünden emin olmak istiyorsan da benzin tankını patlatacak ufak bir patlama bile yapabilirdin ve her şey yığının içinde kaybolurdu. | Open Subtitles | (ولو أردت التأكد من موت (فيشر بإمكانك صنع متفجر صغير يتسبب في ارتفاع خزان الوقود والأمر برمته يضيع وسط الحطام |
Eğer Fisher'ın öldüğünden emin olmak istiyorsan da benzin tankını patlatacak ufak bir patlama bile yapabilirdin ve her şey yığının içinde kaybolurdu. | Open Subtitles | (ولو أردت التأكد من موت (فيشر بإمكانك صنع متفجر صغير يتسبب في ارتفاع خزان الوقود والأمر برمته يضيع وسط الحطام |