Bu, onun hoşça kal deme yoluydu, ben ise, beynimde 2 yılın uzun olmadığını tekrarlıyordum sürekli. | Open Subtitles | لقد كانت تلك طريقتها في الوداع ولقد فضلت أردد في مخيلتي إن سنتان ليست بالكثير |
Bu, onun hoşça kal deme yoluydu... ben ise, beynimde 2 yılın uzun olmadığını tekrarlıyordum sürekli. | Open Subtitles | لقد كانت تلك طريقتها في الوداع ولقد فضلت أردد في مخيلتي إن سنتان ليست بالكثير |
Yok ya, seslerin dediği şeyi tekrarlıyordum. | Open Subtitles | كلّا، كنتُ أردد شيئًا قالته الأصوات |
Sonra herkesi davet ederiz. Ben şöyle şeyler söylerim: | Open Subtitles | بعدها ، ندعو الجميع هنا ، و سأظل أردد أشياء مثل |
Hep söylerim, başaramazsan, hile yap! | Open Subtitles | دائماً أردد "إن لم تقو على تحمل الضغط، فالجأ للغش" |
Ben İncil'in söylediğini söylüyorum. | Open Subtitles | . تسألني عن ما أقوله أنا فقط أردد ما قاله الإنجيل |
Umarım bir gün ben de aynısını söylerim. | Open Subtitles | يا ليتني يوماً ما، أستطيع أن أردد نفس الشيء! |
Yıllardır söylerim, su da bir çeşit zehir diye. | Open Subtitles | انا أردد منذ أعوام ان الماء كالسم |
Ne mi düşünüyorum. Ben İncil'in söylediğini söylüyorum. | Open Subtitles | . تسألني عن ما أقوله أنا فقط أردد ما قاله الإنجيل |
Kur'an'ın söylediğini söylüyorum. | Open Subtitles | . و أردد ما قاله القرآن |
Kur'an'ın söylediğini söylüyorum. | Open Subtitles | . و أردد ما قاله القرآن |