Bu batılı domuzlara karşı dik durmalıyız topraklarımızı işgal ediyorlar | Open Subtitles | يجب ان ينتفض ضد هذه الخنازير الغربية الذين يحتلون أرضنا. |
Kardeşin bu totemle, barışı sürdürürsek topraklarımızı koruyacağına yemin etmişti. | Open Subtitles | أقسم أخوك بهذا الرمز، إن حافظنا على السلام سيحمي أرضنا |
Flaş, yarattığın enerji patlaması sizin, bizim Dünya'mızın titreşimine uymasına yol oldu. | Open Subtitles | فلاش، الانفجار الطاقة التي استوعبت تسبب لكم لمباراة معدل الاهتزاز من أرضنا. |
Ve bugün de ispatladığı gibi kendi topraklarımızda biyolojik tehditleri sokabilecek güçte birisi. | Open Subtitles | وقد اثبت أن لديه البنية التحتية القادرة على إطلاق هجوم بيولوجى على أرضنا |
Beyaz adam topraklarımıza altın aramaya gelemez. | Open Subtitles | الرجال البيض يجب ألا يأتوا إلى أرضنا للبحث عن الذهب |
Siz Normanlar, İngiltere'yi işgal ettiğinizde bizim Sakson topraklarımızı ele geçirdiniz, Sakson evlerimizi yaktınız, | Open Subtitles | عندما غزيتم أيها النورمان إنجلترا، احتللتم أرضنا وأحرقتم بيوتنا الساكسونية |
Biz size topraklarımızı kullanma hakkı verdik, siz ise çalıyorsunuz! | Open Subtitles | سمحنا لكم بأستخدام أرضنا فسرقتم كل ماهو موجود |
Parti yetkilisi topraklarımızı tarımsal ortaklık için incelemeye geldi. | Open Subtitles | جاء مسؤول الحزب ليقوم بمسح أرضنا لادراجها ضمن المزارع الجماعيّة |
Canavar topraklarımızı istiyor çünkü memleketimiz güzel barış dolu ve zengin kaynakları var. | Open Subtitles | الوحش يرغب بشدة في أرضنا بلدنا جميل مُسالِم |
bizim için Arazimizi milli parka dönüştürmek gerekliydi. | TED | كان من الضروري بالنسبة لنا لتحويل أرضنا إلى حديقة وطنية |
Bu bizim arazimiz. Hükümetin adamlarını istemiyorum. | Open Subtitles | هذه أرضنا لا أريد أن يدخلها رجال الحكومة |
"topraklarımızda yaşayan korkunç yaratıklar içinde en ölümcül olanı basilisktir. | Open Subtitles | من بين المخلوقات المفزعة التى تجوب أرضنا |
Bir kum bükücü yelkenlisi ile bizim topraklarımızda ne arıyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا يفعلون في أرضنا بقارب مُخضعي الرمال؟ |
Başka bir deyişle, görevim topraklarımıza giren çıkan insanları takip etmektir. | Open Subtitles | ،وبعبارة أخرى فإن مهمتي هي بأن أراقب من يدخلون أو يغادرون أرضنا |
Kutsal topraklarımıza yapılan bu hain saldırı püskürtüldü ve düşman denize döküldü. | Open Subtitles | سيتم صد الهجوم الجبان من العدو ضد أرضنا المقدسة، وسنرمي العدو في البحر.. |
- Dünya'mda geliştirdiğimiz bir şey. - Bir ara gösteririm size. | Open Subtitles | إنه شيء عادي على أرضنا سأريك كيف فعلتها في وقت لاحق |
İngiliz ve Fransızlar, ülkemizi yıkmak için hastalıklarını getirdiler. | Open Subtitles | الانجليز والفرنسيين جلبوا معهم الوباء لتحل الكارثه على أرضنا |
Kuşların kanat çırpışını, dağlarımızın ve topraklarımızın üzerinden alçaktan uçarlarken duyuyor musunuz? | Open Subtitles | هل تسمعون صفيق أجنحة الطيور وهم يطيرون منخفضين فوق جبالنا والأماكن المنخفضة في أرضنا |
Evet Dünyamızın atmosferi hacimsel olarak yüzde 20 oksijene sahip. | TED | حسنا، كما تعلمون، على أرضنا يوجد الأكسجين في الغلاف الجوي بنسبة 20 في المئة من الحجم |
Eğer ülkemizde bir nükleer saldırı gerçekleşirse çok büyük trajedilere neden olacaktır. | Open Subtitles | إذا حدث الهجوم النووي على أرضنا ستتبعه مأساة هائلة أخرى |
Ülkenin dört bir yanından, sevgi duyduğumuz vatanımızı savunan ve bizim hayatlarımızı koruyan bir milyon kuvvetli savaşçı. | Open Subtitles | جيش مقاتلين بقوة مليون بطل قدمنا أرواحنا للدفاع عن أرضنا الحبيبة |
İmparatorluk burada olmalıydı. İçgüdülerim asla yanılmaz. Delirmiş olmalısın. | Open Subtitles | أرضنا يجب ان تكون هنا غريزتي لا تخطئ أبداً |
Gelecek sefer bizi kovduğunuzda bataklığa yerleşeceğim ki rahat olalım. | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما ياتى اهلك الى أرضنا انا ساجد مستنقع نبقى فيه فربما تتركونا بلا تدخل |
Ama siz bizim ülkemize 500 yıl önce geldiniz ve gitmediniz. | Open Subtitles | لكنّكم جئتم إلى أرضنا قبل 500 عام ولم تغادروا أبدا. |
toprağımızda mal yetiştiriyorsun, ve yetiştirme iznimize tabi olduğu halde, sen izin almadın. | Open Subtitles | لقد كنت تزرع على أرضنا وأي زرع يكون بعلمنا وأنت لم تأخذ علمنا |