Ona pis elbiselerini temizletmen, bulaşıklarını yıkatman, yerleri paspaslatman. | Open Subtitles | تجعلها تنظّف غسيلك القذر. تغسل صحونك. تمسح أرضيتك. |
Yemeklerinizi yapar, yerleri temizler ve bu yumuşak cildi ve güzel yüzüyle yalnız geçen soğuk gecelerinizi ısıtır. | Open Subtitles | ستطبخ عشاءكَ، تمسح أرضيتك ...و بهذا الوجه الناعم الجميل ،ستدفئ تلك الليالي الباردة ليالي الوحدة |
İki çocuk evinden Carla ayrılırken görmüş. Zemininde onun kanı vardı. | Open Subtitles | طفلان رأوا (كارلا) تغادر منزلك, و دمها على أرضيتك |
Carla'yı canlı gören son kişi sensin. Zemininde kanı vardı. | Open Subtitles | و أنت آخر شخص رأى (كارلا) على قيد الحياة, و دماؤها على أرضيتك |