Ancak savaş alanında ömür boyu sakat kalan daha pek çok genç erkeği de düşünmeye mahkûm edilmişim gibi görünüyordu. | Open Subtitles | في آخر عملية بتر لكن بدا لكن يبدو أنه حُكِمَ عليّ برؤية المزيد من الرجال اليافعين شُوِّهوا في أرض المعركة |
Bakın; bir düşman savaş alanında düşerse, onun işini bitirmen gerekir. | Open Subtitles | اسمعوا، عندما يسقط العدو في أرض المعركة فعليكم أن تجهزوا عليه |
savaşta terfi etmek, yaralanmaya değer. | Open Subtitles | الترقية في أرض المعركة تستحق أن تجرح من أجلها. |
Kendisi savaş alanına geldiğinde hava iyice kararmış olmalı. | Open Subtitles | لأنه لم يدخل أرض المعركة قبل أن تنقضي الحرب |
Söylemek istediğim Savaş alanı yerine o burada bizim yanımızda. | Open Subtitles | كل ما اقوله، ربما هو هنا الآن بدلاً من أرض المعركة |
Eğer gerçek bir savaşçıysan, o zaman Celaleddin'le savaş meydanında savaş. | Open Subtitles | لو كنت مقاتلاً حقيقياً لواجهت جلال في أرض المعركة بشرف |
Dünya bir savaş meydanı olacak: | Open Subtitles | والأرض ستكون أرض المعركة |
Gerçekten, bir kez daha hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşan asker olduğunuzu. | TED | حقيقةَ، ومرة أخرى أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في أرض المعركة. |
savaş alanında Fransızlarla karşılaştığımız zaman... her şeyin basit cevapları olacak. | Open Subtitles | عندما نواجه الفرنسيين على أرض المعركة سيكون هنالك أجوبة بسيطة على كل شيء، |
Bu robotları savaş alanında hayal etmek hiç de zor değil. | Open Subtitles | لأنها لا تأخذ قدراً كبيراً من الخيال لغزو هذه الروبوتات أرض المعركة |
Bu cesaretini, neden savaş alanında da göstermediğini asla anlayamayacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفهم لماذا لا تظهر لديك مثل هذه الشجاعة على أرض المعركة |
Babam ve dedem, shinobi olarak, savaş alanında öldüler. | Open Subtitles | أبي و جدّي كلاهما ماتا على أرض المعركة كنينجا |
Bu iki eski savaşçı, muhtemelen savaşta diğerine ateş etmiştir. | Open Subtitles | هذان المقاتلين القديمين على الأرجح أطلقوا النار على بعضهم البعض في أرض المعركة |
Kendi kendime savaşta olanların Allah'ın isteği olduğunu söylüyorum ama gerçek şu ki onlar ölü, bense değilim ve bunu tercih ederim. | Open Subtitles | أقول لنفسي , ما يحدث على أرض المعركة هي إرادة من الله لكن الحقيقة هي أنهم أموات |
Ben de onlara savaşta görev yaptığımı savaş alanında askerleri iyileştirdiğimi ve bunun yani hayat kurtarmanın çok tatmin edici olduğunu söylerim. | Open Subtitles | فأخبرهم أنني خدمت بالجيش وكنت أعالج الجنود في أرض المعركة ..وكانت تلك |
savaş alanına gitmek konusunda ciddi misin? | Open Subtitles | هل أنت جاد حقاً بالذهاب إلى أرض المعركة ؟ |
Odadan daha bir hafta ayrılmayacak ama savaş alanına gidip kayıp olup olmadığına bakayım. | Open Subtitles | لم تبرح غرفتها قرابة الأسبوع، ولكن من الأفضل أن أذهب لأتفقد أرض المعركة علّه تكون هناك إصابات |
Her köşede iblisler bekliyor, beni savaş alanına geri sürüklemeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | الشياطين منتظرون في كل زاوية جاهزون لاعادتي الى أرض المعركة |
Savaş alanı şeytanı olarak bilinir. | Open Subtitles | هنا ، معروف بأسم شياطين أرض المعركة |
Modern Savaş alanı her yerdir. | Open Subtitles | هذه المرة أرض المعركة في كل مكان. |
savaş meydanında kâfire kılıç sallarken hep yanımdaydı. | Open Subtitles | كانا معي بينما كنت أقاتل الكفار على أرض المعركة |
Kimse onları "savaş alanındaki Kirli Maddelerin Etkileri" hakkında uyarmadı. | Open Subtitles | لا أحد يكلمهم عن الأفعال المكملة و عن الملوثات في أرض المعركة |