Bir de şu var: "Eğer sahada çim varsa, top oynayın." | TED | ثم هناك : "إن وُجِدَ عشب في أرض الملعب, فلنلعب بالكرة" |
Dün akşam sahada yaptığın... ... bugünedekbirerkekte gördüğüm en cesur davranıştı. | Open Subtitles | الذي فعلته على أرض الملعب ليلة البارحة كان أكثر عمل شجاع رأيته |
Dün akşam sahada yaptığın... ... bugünedekbirerkekte gördüğüm en cesur davranıştı. | Open Subtitles | الذي فعلته على أرض الملعب ليلة البارحة كان أكثر عمل شجاع رأيته |
sahaya çıkmamız, Cumartesileri giyinip kuşanmamız ve bu programı hayatta tutmamız. | Open Subtitles | أننا نزلنا أرض الملعب و استعددنا ليلة المباراة وأبقينا البرنامج حيا |
Hızlıca, göreceğiniz şey, sahaya inmeden birkaç dakika önce Juliano Pinto dış iskeletli olarak topa vurdu ve bunu bütün kalabalığın önünde tekrar yaptı. Göreceğiniz ışıklar operasyonu tarif etmektedir. | TED | ما سترونه بسرعة هو جوليانو بينتو بالهيكل الخارجي وهو ينفذ ركلته قبل دقائق قليلة من النزول إلى أرض الملعب وتنفيذ الإنجاز الحقيقي أمام الجمهور كافة، والأضواء التي سترونها تصف العملية. |
Koça emirlerini yapmak her oyuncunun görevi O 120 kiloluk çocuğu sahaya sürmeseydiniz bütün bunlar olmazdı. | Open Subtitles | أى شخص لا يطيع مدربه ولا الفريق ويرمى الكرة لفتى وزنه 90 رطلا ولم ينزل أرض الملعب من قبل |
İşin gerçeği, buz ve 7 numara kırmızı boya ile sahada hiç olmadığınız kadar takım gibi görünüyorsunuz şimdi. | Open Subtitles | مغطون بالثلج واللون الأحمر أنتم تبدون كفريق أكثر مما بدوتم أبداً على أرض الملعب |
Bir futbol takımını strateji olmadan sahada koştuğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقدين فريق فوتبول على أرض الملعب دون وجود إستراتيجية؟ إه... |
Onunla sahada buluşacakmışsınız. | Open Subtitles | لقد قال لي أنه عليك مقابلته على أرض الملعب |
Bana karşı hissedip sahada kullandığın öfkenin aynısını bende kullandım. | Open Subtitles | لقد إستخدمت هذا الغضب بنفس الطريقة التى قُمت أنت بإستخدامها كراهيتك نحوى فى أرض الملعب |
tek yapmanız gereken sahada batırmamak ve diğer herkesten çok çalışmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله حقاً هو ألا تُخفق خارج أرض الملعب وبداخل الملعب تُحاول بذل جُهد والعمل أكثر من أى شخص آخر |
Zihnimizde olanlar önemli, bunu bilerek kendimizi ve başkalarını başarıya taşıyabiliriz, sadece sahada değil, toplantı odasında ve sınıfta da. | TED | ما يحدث داخل رؤوسنا مهم جدًا. وبمعرفة هذا، يمكننا أن نعرف كيف نجهز أنفسنا والآخرين للنجاح، ليس فقط في أرض الملعب لكن في غرفة الاجتماعات وفي الغرفة الصفية أيضًا. |
sahada altı adamın var. | Open Subtitles | ان معك ستة رجال على أرض الملعب |
Bir sonraki Cumartesi günü hepinizin South Bend'te sahada olmasını istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نرغب في أن نضعكم كلكم على أرض الملعب السبت القادم "في جنوب "بند |
- Futbol sadece sahada olur! | Open Subtitles | يمكن أن تكون هناك كرة واحدة على أرض الملعب! |
Şimdi bugün o sahaya çıktığınızda o yüreği ortaya koymalısınız, beyler. | Open Subtitles | الآن، عندما ننزل أرض الملعب اليوم عليكم أن تضعوا قلوبكم هناك أيها الرجال |
15 dakikadır koniler aracılığıyla top sürme antrenmanı yapıyorsunuz ve sonra, birdenbire, bir marş bandosu sahaya geliyor. | TED | لقد كنت تتدرّب للتّو و تقفز خلال الأشكال المخروطية لمدّة 15 دقيقة، ثمّ، وبشكلٍ مفاجئ، تأتي فرقةٌ موسيقيّة إلى أرض الملعب. |
- I-Ç-I-N-I-Z-A T-E-K-M-E-Y-İ Y - E-M-E-D-E-N sahaya çıkmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | ما رأيكم فى الخروج إلى أرض الملعب لكي أ-ل-ق-ن-ك-م جميعاً د-ر-س-اً ؟ |
Bayanlar ve baylar, Morehead State Eagles sahaya çıkıyor. | Open Subtitles | والآن سيداتي وسادتي فريق (مورهيد ستيت ايجلز) يهبط الى أرض الملعب |
Joe Kingman, bir şekilde kendini toplayıp sahaya dönecektir. | Open Subtitles | سيكون على (جو كينجمان) أن يجد طريقة ما لكي يعود إلى أرض الملعب |