"أرى أنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Görüyorum ki
• Bakıyorum
• Gördüğüm kadarıyla
• olduğunu görüyorum
• Demek
• olduğunu görebiliyorum
• gördüm
• Bence
• Anlaşılan

Görüyorum ki bu hafta dolabında birkaç değişikliğe gitmişsin ki tamamen saygı duydum.
أرى أنك قمت ببعض التغييرات في خزانتك لهذا الأسبوع الأمر الذي أحترمه كليا

- Görüyorum ki hayal etmişsin. - Niçin evine gitmiyorsun?
ـ أرى أنك كذلك ـ لماذا لا تعود إلى منزلك ؟

Görüyorum ki kendinden başka kimsenin fikirlerine kulak asmıyorsun.
أرى أنك لا تريد الإستماع إلى رأى أحد سوى رأيك

Okulun geleneksel uyuşturucuyla savaş toplantısında giyeceğim kostümden etkilendin Bakıyorum!
أرى أنك قد أ ُعجبت بزييّ لحضور حفلة المدرسة السنوية

Bakıyorum da hepsini dizmişsin. En kötüyü duymaya hazırım.
أرى أنك رتبت لوحاتى أسمعنى الأخبار السيئة أولاً

Gördüğüm kadarıyla sağlam adamsın patron.
لا تتوقع مني أن أتركها تذهب بدون مقابل ؟ أنا أرى أنك رجل مستقيم يا سيدي

Peki, nedenleri konusundaki fikrin doğru olsa da olmasa da kızgın olduğunu görüyorum.
حسناً, سواءاً كانت تقديراتك لدوافعهم صحيحة أم لا يمكنني أن أرى أنك غاضب,

Demek şimdi de aramalarımı görmezden geliyorsun. Ne kadar ilginç. Konuşmamız gerek.
أرى أنك تتجاهل اتصالاتي الان , هذا مشوق , نحتاج لأن نتحدث

Görüyorum ki çocuklarımla senin aranda seçim yapmamı istiyorsun.
أرى أنك تحاول أن تجعلنى أختار بينك و بين الطفلان

Görüyorum ki, kendinizi çölden arındırmışsınız efendim.
أرى أنك قد نظفت نفسك من تعب الصحراء,مولاى.

Görüyorum ki briç oynamasanız da kartlarla uğraşmayı seviyorsunuz, Monsieur.
أرى أنك تجيد اللعب بالورق سيدي, مع أنك لا تجيد لعب البريدج

Görüyorum ki, yıllık toplantınızı icra ediyorsunuz.
أرى أنك تعقدين الإجتماع السنوي الخاص بك هنا

Eh, Görüyorum ki grubun gerçek beyni sensin.
في الحقيقة يمكنني أن أرى أنك دماغ المجموعة الحقيقي

- Merhaba Bayan Candy. - Senin için yeni çarşaf serdik. - Görüyorum ki donup kalmamışsın.
وضعنا الشراشف الجديدة لكم أرى أنك لم تجمدي مؤخرتك

Bakıyorum Wisconsin safhalarını hazırlamışsın. Onlarla başlayalım.
أرى أنك أعددت ولاية ويسكونسن نحنُ سنبدأ بذلك

Bakıyorum da ayak tırnaklarını hala masada kesiyorsun, baba.
أرى أنك لا تزال تخدش بأظافرك بالطاولة يا أبي

Bakıyorum birkaç ipoteğiniz, kredi kartı borcunuz var, ve hiç birikiminiz yok ayrıca babanıza da bakıyorsunuz değil mi?
أرى أنك رهنت المنزل عدة مرات وعليك ديون ائتمانية ، وليس لديك مدخرات ، وأنك تعول أباك؟

Gördüğüm kadarıyla burada oturup kocanızın kıyafetlerini yıkamaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.
بقدر ما أرى أرى أنك لاتفعلين شيئاً و لكن تجلسين هنا و تغسلين ثياب زوجك

Gördüğüm kadarıyla biraz kitap okumaya başlamışsın.
أرى أنك كنت تبقي نفسك مشغولاً ببعض القراءة

Yatağa işeme problemin olduğunu görüyorum.
أرى أنك تغلبّت على مشكلة تبليل الفراش بالصف الثاني.

Demek domates fidelerini kendi haline bıraktın ilişkimize yaptığın gibi.
.. أرى أنك لم تهتم بشجرة الطماطم كما فعلت بعلاقتنا

Üzgün olduğunu görebiliyorum dostum ve seni üzgün görmeye dayanamam.
أرى أنك حزين يا صديقي، وأنا أكره رؤيتك حزيناً

Onun gırtlağını sıktığını gördüm.
أرى أنك إستخدمت العنف معهم , أليس كذلك ؟

Bence bu iş için biraz genç olsanız da buradaki görevinizi anlıyorum.
أنا أقدر أن عملك هنا رغم أنني أرى أنك أصغر من أن تفعله

Anlaşılan sakatlığımı fark ettin. Başımda ölü doğmuş bir cenin var.
أرى أنك لاحظت اختلالي، لديّ نتوء جنيني وُلد ميتاً متصلاً برأسي