Şimdi size planet üzerinde yaşayan en yaşlı bitki olabilecek şeyi göstermek istiyorum. | TED | إذت أريد أن أريكم الآن ماقد يكون أطول المخلوقات عمراً على هذا الكوكب |
Çocuklar, oturma odasına gelin, size bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أيها الرفاق، تعالوا إلى غرفة الجلوس أريد أن أريكم شيئاً |
Size üzerinde en son çaloştığımız projeyi göstermek istiyorum. | TED | أريد أن أريكم آخر مشروع نقوم بالعمل عليه. |
Sizin için tüm bu şeyi oynatmaya zamanım yok, ama iki kısa klip göstermek istiyorum. | TED | ليس لدي الوقت لأريكم الفيديو كاملا، ولكنني أريد أن أريكم مقطعين قصيرين. |
Sizlere göstermek istediğim bir sonraki proje daha detaylı keşiflerin(araştırma) olasılığı. | TED | المشروع القادم الذي أريد أن أريكم إياه هو نوع من استكشاف أعمق لتلك الإمكانية. |
Size, benim eğitimim esnasında vizitelerin nasıl olduğuna dair bir resim göstermek istiyorum. | TED | أريد أن أريكم صورة عن كيف كانت الجولات الطبية عندما كنت متدرباً. |
Bugün, size bu ortak çalışmaların sonucunda ortaya çıkan birşeyi göstermek istiyorum. | TED | واليوم أريد أن أريكم شيئاً من نتاج ذلك التعاون و الدمج بين عالم السحر و التقنية |
Slaytın detaylarından ziyade size onun genel şeklini göstermek istiyorum. | TED | وما أريد أن أريكم إياه لا يمكن في تفاصيل الشريحة، ولكن شكلها العام. |
Bu yüzden size nasıl farklı baktığımın bir örneğini göstermek istiyorum kızılötesi kullanarak. | TED | لذلك أريد أن أريكم مثالاً حول كيف نرى بشكل مختلف باستخدام الأشعة تحت الحمراء. |
Gezegenimizi yeniden takdim etmeyi denedik. Şimdi bu projeyle alakalı birkaç fotoğraf göstermek istiyorum. | TED | حاولنا أن نقدم رؤية جديدة لهذا الكوكب و أريد أن أريكم الأن بعض الصور لهذا المشروع، رجاء. |
Konuşmayı bitirirken, bu yönde benim için çok önemli olan birkaç fotoğraf göstermek istiyorum. | TED | أريد أن أريكم الآن، في النهاية القليل من الصور التي بالنسبة لي هي هامة جداً في هذا السياق. |
Size MET’in bu video bileşenlerin eylem sırasında neye benzediklerini göstermek istiyorum. | TED | أريد أن أريكم مثالا لفيديو تدابير التدريس الفعال على أرض الواقع. |
Bugün size, bu müzikal notalardan birini göstermek istiyorum, çok güzel, çok büyük bir sayı. Bence aklınızı başınızdan alacak. | TED | واليوم، أريد أن أريكم واحدة من تلك الملاحظات الموسيقية، عدد جميل جداً، ضخم جداً، وأعتقد أنه سيفجر عقلك. |
Sizlere mimarlığın halkımın hayatını nasıl değiştirdiğini ve hayal kurmak için ne gibi yeni fırsatllar sunduğunu göstermek istiyorum. | TED | أريد أن أريكم كيف ساعد المهندسيين المعماريين في تغيير الحياة في مجتمعي وفتحوا الفرص للأمل |
Sizlere bir video getirdim. Çok hızlı bir şekilde göstermek istiyorum. Aslında onu bulduk. | TED | كان لدي شريط فيديو كنت أريد أن أريكم إياه حول ما وجدناه في الواقع. |
Başka bir deneyde, uzunluğu esasen bu pencerenin genişliğinden büyük olan askıdaki yükünü kontrol etmek için uçuşunu nasıl ayarladığını size göstermek istiyorum. | TED | في تجربة أخرى، أريد أن أريكم كيف يكيف الربوت تحليقه ليتحكم في حمولته المتدلية التي طولها أكبر من عرض النافذة |
Herneyse, size oyuncak tasarımı dünyasıyla ilgili birkaç şey göstermek istiyorum. en azından benim küçük penceremden. | TED | على كل حال, أريد أن أريكم نبذة عن عالم تصميم الألعاب على الأقل من وجهة نظري الضيقة للعالم |
Size eserlerimi göstermek istiyorum böylece ne yaptığımı ve neden burada olduğumu öğrenebilirsiniz. | TED | أريد أن أريكم عملي لكي تعرفوا ماذا أفعل ولماذا أنا هنا |
Brenda Laurel: Daha iki gün önce üretimine başlanan "Rockett'in Zor Kararı"ndan, hızlıca, sadece bir dakika göstermek istiyorum. | TED | برندا لورا: أريد أن أريكم شيئا سريعاً فقط لدقائق لقرار روكت الخادع والذي نال الذهبية اليومين الماضية. |
güzel hepiniz burdasınız. yeni paltomu göstermek istiyorum. | Open Subtitles | جيد أنتم جميعكم هنا أريد أن أريكم معطفي الجديد |
Size bundan sonra göstermek istediğim şey, laboratuvarımızda yaptığımız bir dizi deney, bunlarla bu robotun daha uzun mesafeler boyunca gitmesini sağladık. | TED | ما أريد أن أريكم تاليا هو مجموعة من التجارب أجريناها داخل المختبر حيث كان الروبوت قادرًا على الذهاب لمسافات أطول. |