yapmak istediğim şey bir kişinin bir çift gözlük yapabileceğini sizlere göstermek. | TED | ما أريد فعله هو أن أبين لكم أنه يمكن أن تصنع نظارات. |
O, böyle şeyleri çok ciddiye alır ve benim hayatta yapmak istediğim en son şey onu incitmektir. | Open Subtitles | إنه يأخذ هذا النوع من الأمور بجدية تامة، وآخر شيئ أريد فعله هو أن أجرحه. |
İlk yapmak istediğim şey sizi babaannenize götürmek. | Open Subtitles | أول شيء أريد فعله هو أن آخذكم لزيارة جدتكم في وقت ما |
Dediğim gibi. yapmak istediğim tek şey bu anlaşmayı bitirmek ve sorunsuz bir şekilde gözden kaybolmak. | Open Subtitles | كما قلت, كل ما أريد فعله هو أن أنهى الصفقة وأختفى للأبد |
yapmak istediğim tek şey, bu anlaşmayı bitirmek ve sorunsuz bir şekilde gözden kaybolmak. | Open Subtitles | كل ما أريد فعله هو أن أنهى الصفقة وأختفى للأبد |
Efendim bakın, üzgünüm. yapmak istediğim son şey zamanınızı boşa harcamak. | Open Subtitles | إسمع يا سيدي، أنا آسف، لكن آخر شيء أريد فعله هو أن أهدر وقتك. |
Margaret , size şuan bakyorum ve yapmak , istediğim herşey sadace bu masanın üzerinden atlamak ve bütün erejimi harcamak . | Open Subtitles | مارغريت)، أنا أنظر إليكِ الآن) وكلّ ما أريد فعله هو أن أقفز عبر هذه الطاولة |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek. | Open Subtitles | "كل ما أريد فعله هو أن أحبك ." |