Bütün hafta seni rahatsız eden çocuk mu? | Open Subtitles | هل هو نفس الطفلِ الذي أزعجكم طوال الإسبوع؟ |
Şimdi bunun en iyisi olduğunu düşünüyorum, artık seni rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن الآن أظن أنه من الأفضل أن لا أزعجكم |
Sonra seni rahatsız etmeyeceğim, söz. | Open Subtitles | إذاً لن أزعجكم بعد الآن |
Merak etmeyin, karaya ulaşınca çekip gideceğim, sizi rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | لا تقلقوا عندما نصل إلى وجهتنا سأرحل ولن أزعجكم أبداً |
İçeridekiler çalışanlarım. Burada kalmak isterim. sizi rahatsız etmem. | Open Subtitles | إن الموجودون في داخل موظفيني لفترة لن أزعجكم يمكنكم القايم بعملكم |
sizi rahatsız etmeyeyim. | Open Subtitles | لَن أزعجكم في الوقت الحالي. تابعوا العمل الجيّد. |
- Rahatsız etmiyorum umarım. | Open Subtitles | هل أزعجكم ؟ _ لا على الإطلاق _. |
- Rahatsız etmeyeyim. | Open Subtitles | - لا أريد أن أزعجكم |
sizi rahatsız etmek istemem ama bugün öğleden sonra karımla yemek veriyoruz. | Open Subtitles | لا أريدُ بأن أزعجكم , لكن زوجتي وأنا سوف نحظى بغداءٍ جماعي هذا الظهر |
Oh, merhaba arkadaşlar. Umarım sizi rahatsız etmemişimdir. | Open Subtitles | مرحبا يا أعزائي آمل أنني لم أزعجكم |
sizi rahatsız etmek istemem. | Open Subtitles | لا أريد أن أزعجكم. |
sizi rahatsız etmeyeyim. | Open Subtitles | لا أريد أن أزعجكم. |
Bir daha sizi rahatsız etmeyeceğim, söz veriyorum. | Open Subtitles | لن أزعجكم مجدداً، أعدكِ. |
- Otursana. - Rahatsız etmek istemem. | Open Subtitles | -اجلسي لا أريد أن أزعجكم |