Ancak o zaman yaşıtlarım en az onlar kadar orada olmayı hak ettiğimi görecekti. | TED | عندها فقط يدرك الأشخاص من حولي أني أستحق أن أكون في هذا المكان تماماً كما يستحقون هم. |
Burada olmayı hak ettiğimi biliyorum bu korkunç yerde. | Open Subtitles | أعرف أنني أستحق أن أكون هنا في هذا المكان الفظيع |
Öldürecekseniz bunu yapan kişi olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | إذا كنت ستنهيه، أنا أستحق أن أكون من يفعل ذلك |
- Sürünün parçası olmayı hak etmiyorum. Bu sebeple gidiyorum. | Open Subtitles | لا أستحق أن أكون فردًا من القطيع، لذا سأغادر. |
Sadece ihtiyacın olduğunda arayacağın bir kız olmaktan fazlasını hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق أن أكون أكثر من فتاة تطلبها عندما تريد شيء ما |
Genel cerrahi şefi olmayı hak ettiğimi söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتِ أنني أستحق أن أكون رئيسة قسم الجراحة العامة |
Ama yoldan çıkmaya böylesine hazır olduğumuz başka bir zaman da yoktu ve bu günümüzde yeni arzularımız olduğundan değil, nedeni, öyle bir çağda yaşıyoruz ki arzularımızın peşinden koşmaya hakkımız olduğunu düşünüyoruz, çünkü mutlu olmayı hak ettiğimiz kültür bu. | TED | لكن أيضا لم نكن أبدا أكثر ميلا إلى الطيش ليس لأنه لدينا رغبات جديدة اليوم ولكن لأننا نعيش في عصر حيث نشعر بأنه يحق لنا اتباع رغباتنا لأن هذه هي الثقافة التي تجعلني أستحق أن أكون سعيدا |
Ve orada olmayı hak etmediğim hissi, oraya ait olmadığım hissi veya sessizliği kırma hakkımın olmadığı hissi yeniden ortaya çıkmasına rağmen, sınıfta tüm öğrenciler yerini almaya başladığında ve konuşmaya başladığımda bir büyü oluştu. | TED | وهنا حيث حدث سحر ما، في الصف حيث بدأ جميع الطلاب بأخذ أماكنهم وبدأت أنا بالتحدث، رغم هذا الشعور المتجدّد بأنني لا أستحق أن أكون هناك، بأنني لا أنتمي لهناك أو ليس لي الحق بكسر الصمت. |
Ben, sadece, ne zaman onun yanında olsam sanki sürekli, onunla olmayı hak ettiğimi kanıtlamak zorundaymışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | كلّما كنتُ معها... أشعر أنني مضطر باستمرار أن أبرهن لها أنني أستحق أن أكون معها |
Ben mutlu olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | لقد حان الوقت وأنا أستحق أن أكون سعيدة |
"Neden bir polis olmayı hak ediyorum." | Open Subtitles | "لماذا أستحق أن أكون شرطياً" *عنوان المقال* |
Benden utanmayan biriyle birlikte olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق أن أكون مع شخصٍ يفتخر بي |
Diğer yarısında özgür olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | النصف الأخر، أستحق أن أكون حرة. |
Beni bulmaya çalışmayın. Yalnız olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | لا تحاولي إيجادي أستحق أن أكون وحيداً |
Burada olmayı hak ediyorum. Şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أستحق أن أكون هنا، أعرف هذا الآن |
Ve senin gibi biriyle olmayı hak etmiyordum. | Open Subtitles | و أنا لم أكن أستحق أن أكون مع شخص مثلك |
Belki bu kadar emin olmayı hak etmiyorumdur. | Open Subtitles | ربما ، أنا لا أستحق أن أكون كذلك |
Yanında olmayı hak ediyorum! | Open Subtitles | أستحق أن أكون إلى جانبك |
Babamın yanında olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أستحق أن أكون بجوار والدي |
Arada bir, birazcık bencilce davranmayı hak ediyorum, o yüzden... | Open Subtitles | و ظننت، أتعلمين؟ أستحق أن أكون أنانية، من حين لآخر |