Laker için maç bileti alabilirim. | Open Subtitles | ماذا نريد أن نفعل؟ أستطيع إحضار تذاكر لمباراة "الليكرز". |
- Ben de süpermarketten pasta alabilirim. | Open Subtitles | أستطيع إحضار كعكة من السوبر ماركت |
Çünkü hiçbir arkadaşımı ailesinden izin kağıdı almadan getiremem. | Open Subtitles | لأني لا أستطيع إحضار أصدقائي بدون إذن من أولياء أمورهم |
Buraya yabancıları getiremem. | Open Subtitles | لا أستطيع إحضار غرباء لهذا المكان |
Bir buçuk dolara bana daha iyi yalanlar söyleyecek bir kadın bulabilirim.. | Open Subtitles | أستطيع إحضار فتاة بإمكانها أن تكذب علي أفضل من هذه الكذبة فقط ستكلفني دولار ونصف |
Size her türlü kız bulabilirim... siyah, Japon. | Open Subtitles | أستطيع إحضار أي نوع من الفتيات تريده, زنوج , يابانيات |
Size bir tavuk getirebilirim, ama köye inmek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | أستطيع إحضار دجاجة لكم, ولكن سيتوجب عليكم الذهاب إلى القرية |
Gözlemeni getirebilirim yalnız elimizdeki tavuklar dünden kalma. | Open Subtitles | أستطيع إحضار كعكة الوافل إليك لكن كل ما لدينا هو لحم الدجاج من الليلة الماضية |
Size bir şey ikram etmemi ister misiniz? | Open Subtitles | هل أنت واثق أنني لا أستطيع إحضار شيء لك ؟ |
Selam Cheryl. tabi tuvalet kağıdı alabilirim. | Open Subtitles | مرحبا ً (شيريل) نعم أستطيع إحضار مناديل للمرحاض |
Organik kruvasan alabilirim. | Open Subtitles | أستطيع إحضار كعك أورجانيك |
İstiyorsanız alabilirim. | Open Subtitles | أستطيع إحضار واحدة لو أردتي. |
Yemeği alabilirim. | Open Subtitles | أستطيع إحضار الطعام |
Yalvarsam bile iki kişiyi buraya getiremem. | Open Subtitles | لا أستطيع إحضار شخصين هنا لو توسلت. |
Üzgünüm ama sana şeker getiremem. | Open Subtitles | آسفة. لا أستطيع إحضار "البونبون" لكِ الآن. |
İstersen sana onlarcasını yapabilecek birini bulabilirim. Hem de her hanedanlıktan. | Open Subtitles | إذا أردتي أستطيع إحضار شخص ما يجعلك دزينة |
Hey Carla, eğer hoşça kal demek istersen, yerine birisini bulabilirim. | Open Subtitles | يا (كارلا)، أستطيع إحضار شخص لينوب عنك إن أردت أن تودعيها |
20 dakika içinde ihtiyacın olan maddeyi getirebilirim. | Open Subtitles | أستطيع إحضار ذلك السائل إلى هنا خلال 20 دقيقة |
Yiyebilecek durumdaysan sana bir şeyler getirebilirim. | Open Subtitles | أستطيع إحضار بعض الطعام إنْ كنتَ ترغب بذلك |
Belki de size müesseseden tatlı ikram edebilirim. | Open Subtitles | ربما أستطيع إحضار بعض الحلوى على حساب المطعم |