-Zor iş. - Artık dayanamıyorum. - Haftada yarım kilo içmesine şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا أستطيع التحمل أكثر من ذلك ليست غريبة أنه يدخن باوند في الأسبوع |
Beni öpmelisin. Buna daha fazla dayanamıyorum. | Open Subtitles | يجب أن تقبليني فأنا لا أستطيع التحمل أكثر من هذا |
Beni öpmelisin. Buna daha fazla dayanamıyorum. | Open Subtitles | يجب أن تقبليني فأنا لا أستطيع التحمل أكثر من هذا |
dayanamayacağım, üzgünüm ama tahamülüm kalmadı! | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل هذا، أنا آسف.. لا أستطيع التحمل |
Artık beni kızdırma daha fazla katlanamam. | Open Subtitles | " لا تُضايقنى بعد الآن" " لا أستطيع التحمل أكثر من هذا" |
Yine de fark etmediler. Daha fazla katlanamıyorum. | Open Subtitles | مازالوا لا يلاحظون لا أستطيع التحمل بعد الآن |
Ateş edip duruyorlar. Artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | يُطلق عليّ النار بإستمرار ولا أستطيع التحمل أكثر من هذا |
- dayanamıyorum. Yıkamak zorundayız. Benzinciye çek. | Open Subtitles | لا أستطيع التحمل ,يجب أن ننظفه توقف في محطة الوقود |
Artık evine dönmeli çünkü ben dayanamıyorum. | Open Subtitles | أنها يجب أن تذهب الى بيتها حالاً لأننى لا أستطيع التحمل أكثر من ذلك |
Yine, rüyalarımda. Daha fazla dayanamıyorum. | Open Subtitles | في أحلامي، على كل حال لا أستطيع التحمل مجدداً |
Çok ağır, Pelle. Daha fazla dayanamıyorum. | Open Subtitles | إنها ثقيلة يا بيلي لا أستطيع التحمل أكثر |
Artık dayanamıyorum zaman geliyor | Open Subtitles | لا أستطيع التحمل أكثر من ذلك بعد الأن لقد وصلت سيارة الأجرة , أنا ذاهب |
Artık dayanamıyorum. Artık dayanamıyorum! | Open Subtitles | لا أستطيع التحمل أكثر لا أستطيع التحمل أكثر |
Ben, galiba dayanamıyorum, efendim. | Open Subtitles | أعتقد أننى لا أستطيع التحمل يا سيدى |
Ve Paskalya yumurtası boyuyorlar. Daha fazla dayanamayacağım. | Open Subtitles | ويصبغون بيض عيد الفصح لم أعد أستطيع التحمل |
Daha fazla dayanamayacağım. Hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | حسناً , توقفوا عن هذا , هذا يكفي لا أستطيع التحمل بعد الان |
Daha fazla dayanamayacağım. Beni delirtiyorsun. | Open Subtitles | لا أستطيع التحمل أكثر من ذلك مارسي الجنس معي يا عاهرة |
Buna daha fazla katlanamam. | Open Subtitles | لا أستطيع التحمل بعد الأن |
Galalardaki besili, süslü püslü insanlara artık katlanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التحمل لا أستطيع تحمل المتأنقين السمان في العروض الأولى |
Tahammülüm kalmadı...artık... yaptıklarına katlanamıyorum...siz nereden bileceksiniz ki...korkunç bir şey bu... | Open Subtitles | لا أستطيع التحمل .. أكثر من ذلك الطريقة التي يواصل بها ... |
Çocuklar, dayanamadım. Çalıştığımız yer, o kadar sıkıcı ki. | Open Subtitles | يا رفاق، لا أستطيع التحمل كم هو ممل حيث نعمل |
Ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كنتُ أستطيع التحمل أكثر |
Özür dilerim leydim ancak kendimi tutamıyorum. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدتي, ولكنني لا أستطيع التحمل. |