Buradan sabaha kadar çıkamam. | Open Subtitles | متى سترجع؟ لا أستطيع الخروج من هنا حتى منتصف النهار |
Buradan sabaha kadar çıkamam. | Open Subtitles | لا أستطيع الخروج من هنا حتى منتصف النهار |
Sığırcık"'Dışarı çıkamam, dışarı çıkamam! | Open Subtitles | قال الزرزور: لا أستطيع الخروج من هذا القفص |
Kocam beni içeri kapattı. Evden Çıkamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الخروج من المنزل، زوجي أقفل علي |
Nasıl yaptı bilmiyorum. Ben Çıkamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كبف فعل ذلك، أنا لا أستطيع الخروج |
Böylece buradan kurtulup eve gidebilirim. | Open Subtitles | حتى أستطيع الخروج من هنا والعودة للمنزل؟ |
Hay aksi! Yarın yine Bay Carpenter ile dışarı çıkabileceğimi umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل ان أستطيع الخروج مع السيد كاربنتر مرة أخرى. |
Bacağıma o izleme şeylerinden takın, böylece evden dışarıya çıkamam. | Open Subtitles | وضع واحد من تلك الأشياء تتبع على ساقي لذلك لا أستطيع الخروج من المنزل. |
Hayır, dondurma yemeye çıkamam. | Open Subtitles | لا، تعرفين أني لا أستطيع الخروج للآيس كريم |
Dışarı çıkamam, beni yüzümü gösterdiğim anda öldürürler. | Open Subtitles | لا أستطيع الخروج من هنا سيقتلوني في لحظة ما يرون وجهي |
Dışarı çıkamam, beni yüzümü gösterdiğim anda öldürürler. | Open Subtitles | لا أستطيع الخروج من هنا سيقتلوني عندما يروا وجهي |
Oraya çıkamam. Bunu yapmalısın. | Open Subtitles | لا أستطيع الخروج إلى هناك، عليك أن تفعل هذا |
Bir saat içinde güneş doğacak. Gün boyu dışarı çıkamam. | Open Subtitles | شروق الشمس خلال ساعة واحدة أنا لا أستطيع الخروج أثناء اليوم |
İçeri giremezsin ben de dışarı çıkamam. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع الدخول وأنا لا أستطيع الخروج |
Kusura bakma. Dışarı Çıkamıyorum. Birini arayıp yardım isteyeceğim. | Open Subtitles | آسفه لا أستطيع الخروج ، سأطلب المعونة من أحد |
İş açığa çıktı. Şu anda merkezden Çıkamıyorum. | Open Subtitles | لقد كشفوا الأمر, وأنا لا أستطيع الخروج من القسم الآن |
Sen onlardan birisisin. Sen, dışarıdaki şu iğrenç kokuşmuşluğun bir parçasısın. Öyle iğrençsiniz ki tiksinmeden dışarı bile Çıkamıyorum. | Open Subtitles | أنت واحد منهم, جزء من العفن, الذي يفعلها لكي لا أستطيع الخروج بدون إستحمام |
Bu taraftan Çıkamıyorum. Şu kapıya ulaşmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الخروج من هذا الطّريق أريد أن أصل إلى ذلك الباب. |
Mekan kilit altına alındı. Kara kutu bende ama Çıkamıyorum. | Open Subtitles | لديّ الصندوق الأسود ولكنّي لا أستطيع الخروج |
Ancak kaynağın kimliğini açıklarsam çıkıp gidebilirim. | Open Subtitles | أستطيع الخروج فقط لو أفصحت عن هوية مصدري. |
Bu akşam saat kaçta dışarı çıkabileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف متى أستطيع الخروج الليلة |
Bundan niçin kurtulamıyorum? | Open Subtitles | لماذا لا أستطيع الخروج من هذا؟ |