Şey, ihtiyaç duymadığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني لا أشعر بتلك الحاجة |
Nereden geldiğini anladığımı söyleyemem ama bu gereksiz bir duygu. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني لا اعلم من أين أنت ولكني لست بحاجة إلى هذا الشعور |
-Hakkında öğrendiklerimden sonra şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني متفاجئ, بعض الامور التي أعرفه عنها |
Üzücü bir şey olsa da şok olmadığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | هذا محزن جداً، لكني لا أستطيع القول بأني متفاجئ |
Sanırım o olmasaydı ergenlik dönemimi atlatamayacağımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | أظن أنني أستطيع القول بأني ما كنتُ لأنجو من فترة مراهقتي |
Herhangi birine cevap bulabildiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | و لا أستطيع القول بأني أملك إجابة لأي من ذلك |
Şey, tabiki korkunç bir olay ama şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | حسنا , إنه أمر فظيع طبعا ولكن لا أستطيع القول بأني متفاجئ. |
Hiç birinizi suçladığımı da söyleyemem. | Open Subtitles | ولا أستطيع القول بأني لا ألومكم، أيضاً. |
- Şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | حسنا، لا أستطيع القول بأني مندهش |
- Gittiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | - لا أستطيع القول بأني كنت هناك |
Valla, Don, kürklerimi o kadar iyi bildiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | حسناً (دون) لا أستطيع القول بأني أعرف معاطفي الفروية بشكل جيد |
-Şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | "لا أستطيع القول بأني متفاجئ." |
- Gördüğümü söyleyemem. | Open Subtitles | - لا أستطيع القول بأني فعلت - |
Bu arada, Archibald, yaz bittiğine göre, kardeşimle yattığın söylentilerine asla inanmadığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | (بالمناسبة (ارشبالد بما أن الصيف أنتهى أستطيع القول بأني |