Bunu ne zaman hissetsem, o evi senin şişman, tembel kıçının altından alıp satabilirim. | Open Subtitles | وبالتاي فحينما أرغب أستطيع بيع ذلك المنزل رغماً عنكِ أيتها البدينة |
Eğer yardımı dokunacaksa, bazı spor eşyalarımı satabilirim. | Open Subtitles | حسناً, يمكنني مساعدتكِ أستطيع بيع بعض تذكاراتي الرياضية |
Kusura bakma evlât. Elektrikli aletleri çocuklara satamam. | Open Subtitles | آسف أيها الطفل, لا أستطيع بيع الأدوات الكهربائية للقاصرين |
Medeniyet çökerken makyaj malzemesi satamam. | Open Subtitles | لا أستطيع بيع المكياج بينما تنهار الحضار |
Avukatıma gideceğim. Diosa'daki payımı satabilmem için kontrat hazırlatacağım. | Open Subtitles | ذاهبٌ لرؤية محاميّ، لجعله يكتب العقد، حتى أستطيع بيع حصتي من ديوسا |
Elbette. Aslında bu saatte alkol satma iznim yok. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع بيع الكحول في هذه الساعة |
Hiçbir şey satamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع بيع أي شئ |
Açık konuşalım, havuç püresini memeden daha iyi gösterebiliyorsam her şeyi satabilirim demektir. | Open Subtitles | لنكن صريحين إذا كنت أستطيع جعل جزر مهروس أفضل طعماً من الحليب اذن انا أستطيع بيع أي شئ |
Seninle bahse girerim ki, ne kadarına istersen hatta bu parçayı sonbahardaki satışta 25 milyonun üzerine satabilirim. | Open Subtitles | لأنني أراهنك بأي شيء تنطقه، على أنني أستطيع بيع هذه اللوحة في مزاد الخريف بأكثر من 25 مليون |
Sırrımı camla uğraşan herkese satabilirim. | Open Subtitles | أستطيع بيع سري لكل صانعي الزجاج. |
Fikir satabilirim ama müşteri adamı değilim. | Open Subtitles | أستطيع بيع الأفكار لكني لست رجل حسابات |
Evini satabilirim, Zillow değerini sikip atabilirim. | Open Subtitles | أستطيع بيع منزلك، أستطيع أن أخفض سعر "زيلو" التقديري. |
Greenpeace'e balina eti bile satabilirim. | Open Subtitles | أشعر بأنى أستطيع بيع شرائح لحم الحوت (إلى جمعية (السلام الأخضر |
Ben satamam Atalarımla ilişkim o ev. | Open Subtitles | لا أستطيع بيع منزل الأجداد. لا أستطيع بيعه. |
Ben onların teklifini kabul edeceğim Bungalova evini satamam. | Open Subtitles | سوف أقبل أي سعر يعرضونه. ولكن لا أستطيع بيع بيت الأجداد. |
Evinizi satmayı düşünebilirsiniz. Piyasa bu durumdayken satamam. | Open Subtitles | يمكن أن تحاول بيع منزلك لا أستطيع بيع منزلي هل هذا يتعلق بالسوق؟ |
Avukatıma gideceğim. Diosa'daki payımı satabilmem için kontrat hazırlatacağım. - Jax'e söyledin mi? | Open Subtitles | ذاهبٌ لرؤية محاميّ، لجعله يكتب العقد، حتى أستطيع بيع حصتي من ديوسا |
Kitabı satamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع بيع الكتاب. |