Üzgünüm bile bile Bunu yapamam. Ama belki şansın açılır. | Open Subtitles | آسف، لا أستطيع ذلك عن عمد، ولكن ربما يحالفك الحظ |
Siz Bay Babbitt'le konuşmadan Bunu yapamam, efendim. | Open Subtitles | لا أستطيع ذلك يا سيدي حتى تتكلم مع السيد بابيت |
Dostun bana ait ve onu gözlerinin önüde bir hayvana dönüştüreceğim çünkü Bunu yapabilirim. | Open Subtitles | وخليلك أيضاً وسأجعل منه حيواناً أمام عينيك لأنني أستطيع ذلك |
Benimle biraz gevezelik etmeye ne dersin? - Bunu yapabilirim. | Open Subtitles | -تريدني أن أثرثر معك قليلا, فإنني أستطيع ذلك |
Ama o olmadan artık bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن من دونها، لا أعتقد أنني أستطيع ذلك بعد الآن |
Onunla bunu yapabileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | حسناً، برفقتها، كنت أعلم أنني أستطيع ذلك |
Sadece onu kafamdan atmak istiyorum. Neden yapamıyorum? | Open Subtitles | أنا فقط أريد التغلب عليه لماذا لا أستطيع ذلك ؟ |
Kusura bakma ama kasıtlı olarak Bunu yapamam[br]Ama belki şansın yaver gider. | Open Subtitles | آسف، لا أستطيع ذلك عن عمد، ولكن ربما يحالفك الحظ |
— Hadi çocuklar, doktoru bulalım. — Bunu yapamam ahbap. | Open Subtitles | ــ هيّا يا أولاد، علينا أن نجد طبيباً ــ لا أستطيع ذلك يا رجل |
Bunu yapamam. Zaten bu görüşme ile kanuna karşı geliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع ذلك لقد خالفت القانون لتوى بهذه المكالمه |
Adamın dava açmazsa Bunu yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع ذلك اذا لم يتم توجيه الاتهامات له |
Benimle biraz gevezelik etmeye ne dersin? - Bunu yapabilirim. | Open Subtitles | -تريدني أن أثرثر معك قليلا, فإنني أستطيع ذلك |
Tamam, yüz yüze... Bunu yapabilirim. Öyle mi? | Open Subtitles | حسناً، وجهاً لوجه، أستطيع ذلك - أواثق أن لديك القدرة؟ |
Bunu yapabilirim. | Open Subtitles | أنا أستطيع ذلك سيد أنا يمكن أن... |
Tamam, Bunu yapabilirim. | Open Subtitles | حسناً أستطيع ذلك |
Yalnızca bir saniye içinde fikrim değiştiği için bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد غيرت رأيي قبل لحظة فقط. لا أستطيع ذلك. |
bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنني أستطيع ذلك |
bunu yapabileceğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أعرف بأنني أستطيع ذلك |
I ı bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن بأنني أستطيع ذلك |
yapamıyorum. Birisi dün gece beni sarhoş etti. | Open Subtitles | لا أستطيع ذلك ، فأحدهم أثملنى الليلة الماضية |
Oluruna bırakmayı denedim ama onsuz yapamıyorum. | Open Subtitles | لقد حاولت الحفاظ عليه ولكني لا أستطيع ذلك من دونها |