Size güvenemezsem, emirleriniz için hayatımı ortaya koyamam. | Open Subtitles | إذا كنت لا أستطيع الوثوق بك لا أستطيع وضع حياتي على المحك من أجلك |
Bunu kompost yiginina koyamam bile. Kurtçuklar hastalanir. | Open Subtitles | لا أستطيع وضع هذا حتى على السماد لانه سيمرض الديدان |
Cenaze çiçeği gibi göstermeden üç dalı bile vazoya koyamam ben. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع وضع ثلاثة سيقان في زهرية دون أن تبدو وكأنها جنازة. |
Eğer aç değilsen, bunları arka cebime geri koyabilirim. | Open Subtitles | إذا أنت لست جائع، أنا أستطيع وضع هذه الظهر في جيبي. |
Çatıya bir dümen koyabilirim bir papağanı yakalar, göz bağı bağlar kalafat kalemiyle uğraşır, su sızdırmamasını sağlarım. | Open Subtitles | أستطيع وضع عجلة قيادة القبطان على السطح وأمسك ببغاء من نوع ما وأضع رقعة للعين وأذهب إلى العمل ومعي مسدس الجلفطة لأغلق ثقوبها وأجعلها مقاومة للماء |
Şunları koyabileceğim bir vazo var mı? - Bir dakika lütfen. | Open Subtitles | هل لديك مزهرية أستطيع وضع هذه الزهور فيها ؟ |
Kalkık şeyimi koyabileceğim bir yerin var mı? | Open Subtitles | هل لديكِ مكان أستطيع وضع عضوي فيه؟ |
Hayır, efendim. Ben cümleye virgül bile koyamam. | Open Subtitles | كلاّ يا سيدي, أنا حتى لا أستطيع وضع "فاصلة" في جملة |
Evet, ama görüntüyü kafasının içine koyamam. | Open Subtitles | نعم، ولكن لا أستطيع وضع صورة في رأسه. |
Bir sporu zanlı teşhis odasına koyamam. | Open Subtitles | لا أستطيع وضع بوغ في هذه المباراة. |
Jaguar'a bir kız koyamam. | Open Subtitles | لا أستطيع وضع فتاة بحساب "جاغوار". |
Bunu çayına koyabilirim. | Open Subtitles | أستطيع وضع هذا في الشاي |
Telefonumu koyabileceğim bir masaya ya da şifonyere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج طاولة أستطيع وضع هاتفي عليها. |