Lester'ın fantezilerini dinle ve havuç suyu iç biraz? | Open Subtitles | أستمع إلى تخيلات ليستر الجنسية وأشرب عصير جزر لفترة. |
derler. Bense az önce içeride, kaotik olduğu için Nusret Fatih Ali Han'ın müziğini dinliyordum. | TED | ولكن في الداخل أكون أستمع إلى نصرت فاتح علي خان لأنه فوضوي. |
Yaşlı adamın hikâyesini dinlemek yerine neden onu tehdit ettim? | Open Subtitles | لماذا قمت بتهديد رجل عجوز، بدلًا من أن أستمع إلى حكايته. |
Bu yüzden stajyerleri dinlemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لهذا السبب أنا لا أستمع إلى المستجدّين, حسناً؟ |
♪ kung fu panda efsanelerini dinliyorsunuz♪ ♪bir şehriye dükkanında büyüdü hiç zafer ve şöhret peşinde olmadı♪ | Open Subtitles | ¶ أستمع إلى اسطورة باندا الكونج فو ¶ ¶ ظهر فى متجر المعكرونة ¶ ¶ لا يطلب أبداً المجد أو الشهرة ¶ |
Onları konuşurken dinledim ve yapabileceğim en iyi şeyin görünmemek olduğuna kanaat getirdim. | TED | كنت أستمع إلى حديثهم وأفكر أن أفضل ما يمكنني فعله هو أن أكون غير مرئي. |
O faydasız mırıltılarını çok dinlemeyeceğim. | Open Subtitles | ولكن لا تطل الحديث لن أستمع إلى ثرثرتك طويلاً |
Pekâlâ, beni bir dinle, çıldırdığımı falan düşüneceksin ama bence İngiliz yönetmenle yola çıkmalıyız. | Open Subtitles | أستمع إلى ، ولا تظننى مجنوناً ولكنى أفضل المخرج البريطانى |
dinle beni, bu gemideki siviller benim müthiş bir iş başardığımı düşündükleri için bu gemiyi ele geçirmeye çalışmadılar, onu anlıyorum. | Open Subtitles | أستمع إلى المدنين على متن السفينة لم يحاولوا الاستسلام |
Pete, dinle. Bira almak için arabaya dönme. | Open Subtitles | الآن, بيت, أستمع إلى لا تعود إلى السيارة من أجل البيرة |
Bana bıraktığın mesajı dinliyordum. | Open Subtitles | كنت أستمع إلى رسالة الرب فى هذا الصندوق الصغير الذى أعطيته لى. |
..satış işi yaparken radyo dinliyordum . | Open Subtitles | لقد كنت أعمل في وظيفة أقود فيها كثيراً و أستمع إلى الراديو |
Olmaz. Ben bunu dinliyordum. | Open Subtitles | لم تكن فكرة جيدة كنت أستمع إلى تلك المحطة |
O dayanılmaz budalayı biraz daha dinlemek zorunda kalsaydım aklımı kaçırabilirdim. | Open Subtitles | اذا كان لابد أن أستمع إلى كلمة الأخرى من ذلك الأحمق اللايحتمل، انا اعتقد اننى سانفجر |
Onu arıyıp yanıldığımı ve üzgün olduğumu ve kesinlike o aptal hikayelerini dinlemek istediğimi söylüyorum. | Open Subtitles | سأتصل به سأقول له أنى كنت مخطئة وأنا أسفة ، وأريد أن أستمع إلى حكاياته الحمقاء |
Kimse radyo dinlemiyor. Ben bile dinlemiyorum. | Open Subtitles | لم أكن أستمع إلى ذلك حتى كنت أستمع إلى البودكاست |
# Kung Fu Panda efsanelerini dinliyorsunuz # | Open Subtitles | ¶ أستمع إلى اسطورة باندا الكونج فو ¶ |
Tüm sabah bu haberi dinledim. | Open Subtitles | حسنا، أنا بهذا الوقت. أنا أستمع إلى أولئك يبلغ عن كل الصباح. |
Senin uyduruk, zırva, uçuk, aptalca... kuantum ve safsata dolu saçmalıklarını daha fazla dinlemeyeceğim! | Open Subtitles | وأنا لن أستمع إلى أي أكثر من. معتقداتك الصوفية وكلامك الغير منطقي أبدا |
Acil bir durumsa... telefonu kapayıp 911'i aramalısınız. Mesajlarımı pek dinlemem. | Open Subtitles | أغلق السماعة واتصل على 911 أنا حقًا لا أستمع إلى رسائلي |
Evden dışarı çıkmama izin verilmezdi. İster Ray de bana, ister Jay de... Eskiden radyo dinlerdim. | Open Subtitles | لم يُسمح لي بالخروج من المنزل أبداً كنت أستمع إلى جهاز الراديو |
Muhafazakâr radyo programlarını neredeyse her gün dinlerim ve farklı birkaç muhafazakâr politik kampanyada gönüllü çalıştım. | TED | أنا أستمع إلى الخطاب المحافظ على الراديو كل يوم تقريبا، ولقد تطوعت لبعض الحملات السياسية المختلفة للحزب المحافظ. |
Her şey yok oldu. Aylardır kendi dairemdeydim, bombaların düşüşlerini dinliyor, insanların ölmelerini izliyordum. | TED | ذهب كل شيء. قضيت شهوراً في شقتي، أستمع إلى أصوات القنابل وأشاهد الناس تموت. |
Bay Lawson, söylemem gerekir ki sizin o andante geçişinizi dinledikten sonra bunun, dinlediğim en duygusal çalış olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | سيد لوسن, يجب ان اقول لك عندما كنت أستمع إلى عزفك خصوصا ذلك المقطع الرئيسي اعتقد بأنه من أكثر المعزوفات التي سمعتها رقة |
Aslında, hiç bir müzik grubunu dinlemedim bile. | Open Subtitles | أتعرفين؟ أنا لا أستمع إلى الفرقة حتى |
Kendini aklama çabalarını dinleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أستمع إلى مساعيكِ في المحاولة لتبرير نفسكِ |
Gerçeğe yolculuk yapmak daha tatlıyken neden senin yalanlarını dinleyeyim ki? | Open Subtitles | ولم أستمع إلى أكاذيبك؟ بينما طريق الوصول الى الحقيقة أجمل بكثير |