Özür dilerim ama bu beyefendi bana kendisi bizzat randevu verdi. | Open Subtitles | أستميحك عذرا يا سيدتي و لكن هذا الرجل أعطاني موعدا بنفسه |
Özür dilerim Efendim. Beklediğimizden daha uzun süre kaldınız. | Open Subtitles | أستميحك عذرا يا سيدي ، ذهبت أطول مما كنا نتوقع |
Özür dilerim hanımım kralla görüşmek için doğru odada beklediğine emin olmak istiyor. | Open Subtitles | أستميحك عذراً.. لكن سيدتي لازالت منتظرة هنا بهذه الغرفة لأجل لقاء الملك. |
- Anlamadım? - Ya da en azından iki elbise yapmaya yetecek kadar ipek. | Open Subtitles | أستميحك عذراً- حسناً,على الأقل ما يكفي من الحرير لصنعهم- على أية حال |
Bu sadece bir anım, eğer güvenilmezse kusura bakma. | Open Subtitles | حسناً، إنها فقط ذاكرتي أستميحك عُذراً، لا يمكن أن تثقي بها |
Sizi Ma sandım. Kusuruma bakmayın, bayan. | Open Subtitles | اعتقدت انها كانت أماه أستميحك عذرا يا آنسة |
- Çok şey buldum. Tavır almanın alemi yok. - Ney, Anlayamadım? | Open Subtitles | الكثير, لا سبب لهذا التصرف حسناً, أستميحك عذراً؟ |
Özür dilerim lordum. Ben bu işin bir... | Open Subtitles | أستميحك عذراً سيدي أنا أريد أن أكون جزء .. |
Özür dilerim, efendim. Bir parçası olmak istiyorum... | Open Subtitles | أستميحك عذراً سيدي أنا أريد أن أكون جزء .. |
Özür dilerim. Biraz uzun sürdü. | Open Subtitles | أستميحك عذراً جعلتك تنتظر لمدة |
Özür dilerim efendim ama siz Herkül'ün arkadaşı Iolaus musunuz? | Open Subtitles | أستميحك عذراً، سيدي، و لكن أأنت (إيوليس)، صديق (هرقل) ؟ |
Özür dilerim efendim. Benden mi bahsediyordunuz? | Open Subtitles | أستميحك عذرا يا سيدي هل كنت تناديني؟ |
Sizden Özür dilerim. Ben Lee Scoresby. Ve bu yaşlı bayan da Hester. | Open Subtitles | أستميحك عذراً، أنا "لي سكورزبي"، وهذه العجوز "هستر" |
Özür dilerim ama yanılıyorsunuz efendim. | Open Subtitles | أستميحك عذراً يا سيدي، ولكنك مخطئ |
Anlamadım? | Open Subtitles | أستميحك عذراً ؟ |
Geri gelecek. Afedersin Anlamadım ? | Open Subtitles | سيرجع أستميحك عذرا؟ |
Anlamadım. Kimin? | Open Subtitles | أستميحك عذراً .. |
Kusura bakma moron, senin gibi değersiz birini tanımıyorum bile. | Open Subtitles | حسناً, أستميحك عذراً, أيها المهوس أنتٍ محقة, أنا لم أقابلك من قبل |
Sanırım hâlâ etkisi geçmemiş. O yüzden kusura bakma. | Open Subtitles | أظنّ بعضًا منه ربّما ما يزال في جسدي، لذا أستميحك عذرًا. |
Ama tüm para bende. Kusura bakmayın, kafam çok karışık. | Open Subtitles | لكن معي كل الأموال أستميحك عذرا.أنا مرتبكه جدا |
Albayım kusura bakmayın da, Beyrut iki milyon insanın yaşadığı koca bir şehir. | Open Subtitles | أستميحك عذراً يا سيدي العقيد، بيروت... مدينة كبيرة جدأً وعدد سكانها مليوني نسمة |
Anlayamadım efendim ama bizi inceleme hakkını size kim verdi? | Open Subtitles | أستميحك معذرة يا سيّدي، لكن ما الذي يعطيك الحق بالتجسس علينا ؟ |
Eğer öyle yaptıysam, Affınızı dilerim. | Open Subtitles | ولو كنت فعلت فإني أستميحك عذراً |