Dünya daha sıcaktı, erimiş sıcak kaya topu henüz katılaşmaya başlamıştı. | Open Subtitles | الأرض كانت أسخن كانت قد تصلبت للتو من كرة صخرية مذابة |
O küvete biraz daha sıcak su koy. Bu beyefendi banyo yapacak. | Open Subtitles | موردخاي ضع ماء أسخن فى ذلك الحوض هذا الرجال يريد الاستحمام |
Hiçbir şey kahveden daha sıcak değil. Yani kahve trendi yükselişte. | Open Subtitles | ليس هنالك ماهو أسخن من القهوة لذا،الآمال مرتفعة |
Tom'un ne zaman geleceğini öğreneyim ki fırını ona göre ısıtayım. | Open Subtitles | أنا أتفقد مو عد وصول توم لكي أعرف متى أسخن الفرن |
Yani, henüz değil... fakat ortamı ısıtıyorum. | Open Subtitles | .. لم تفعل حتى الآن لكنني بدأت أسخن |
Bu yarışın biletleri, sıcak bir yaz gününde siyah bir deri koltuktan bile daha sıcak. | Open Subtitles | التذاكر الخاصه بهذا السباق أصبحت أسخن من كرسى من الجلد الأسود فى أيام الصيف الساخنه |
Bunun için kurbanımız yılın en sıcak gününde uzun iç çamaşırı giyiyordu. | Open Subtitles | لهذا الضحية كان يرتدي ثياب داخلية طويلة في أحد أسخن الأيام في العام |
Çekirdeği gitgide sıkıştıkça sıcaklık, kendi güneşimizin çekirdeğinin 100 katı daha sıcak olana kadar dalgalanır. | Open Subtitles | بينما يصبح قلب النجم مضغوطاً أكثر فأكثر فأن حرارته تستعر إلى أن تصبح أسخن بـ 100 مرة . من قلب شمسنا |
Bu filmde mavi renkler soğuk, kırmızıya doğru gittikçe daha da sıcak olurlar. | Open Subtitles | في هذا الفيلم الألوان الزرقاء هي الباردة و كلما تتجه نحو اللون الأحمر تصبح أسخن فأسخن |
Dışarda dikkatli ol. Bu küçük sıcak parça, 2,350 derece civarında. | Open Subtitles | . كن حذرا في الخارج , هذه أسخن قليلا .أنها حوالي 2,350 |
- Bağışlayın albay ama bilgi saklamak bir denizci Çernobil'den sıcak morgumda ortaya çıkınca işe yaramaz. | Open Subtitles | سامحنى,أيها الكابتن لكن حجب المعلومات لا يجوز عندما يظهر ملازم بحرى فى مشرحتى ويكون أسخن من تشيرنوبل |
Yüzeyi kavurucu bir fırından daha sıcak kurşunu dahi eritebilecek kadar. | Open Subtitles | السطحُ أسخن من فُرن الشواء, ساخنٌ كفاية لإذابة الرصاص. |
Dünya şu anda 19. yüzyılda olduğundan çok daha sıcak. | Open Subtitles | العالم أسخن مما كان عليه في القرن التاسع عشر. |
Günün en sıcak anında yüzey sıcaklıkları 70 dereceye ulaşabilir bu da çoğu canlı için fazla sıcaktır. | Open Subtitles | في حرارة النهار يُمكن لحرارة السطح أن تصِلَ 160 درجة و هي أسخن من أن يتحملها أغلب الحيوانات. |
Ama söylemesem olmaz, ateşten sonra gördüğüm en sıcak şeysin. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك، أنك أسخن شىء رأيته بعد النيران. |
Peki, kalan yemekleri ısıtayım. | Open Subtitles | حسناً، لم لا أسخن بعضاً من بقايا الطعام |
Bir tane Lean Cuisine de sizin için ısıtayım en iyisi. | Open Subtitles | من الأفضل أن أسخن بمطبخ آخر. |
- Tamam, parçalar birleşti. - Metal miğferi ısıtıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، تم تجميع القطع معا الآن - لقد كنت أسخن - |
Kızarmış tavuk bifteğini yeniden ısıtmamı ister misin? | Open Subtitles | أتحبي أن أسخن بعض شرائح اللحم لك؟ |
Sağ taraf sol taraftan fazla ısınıyor, ekmeğinizi ona göre ayarlayın. | Open Subtitles | ويجب أن تعلم أنّ الجهة اليمنى أسخن من اليسرى لذا خطط لأكلك حسب السخونة |
Kusura bakmayın, sütü ısıtıyordum. | Open Subtitles | آسفة، كنت فقط أسخن الحليب. |