"أسدد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ödüyorum
• ödeyeceğim
• öderim
• ödeyebilirim
• ödemem
• ödeyemem
• ödedim
• ödemek
• ödememi
• ödemesem
• İyiliğine karşılık

Herhalde günahlarımın bedelini ödüyorum.
سوف أسدد كل ذنوب الشياطين من أجل اصلاح هذا الخراب

Leopold, bütün hayatım boyunca bunun bedelini ödüyorum ve yoruldum, ve dinlenmem lazım ve bunun için biraz havuz çamuru satmam gerekiyorsa
ليوبلد لأنى كنت أسدد الديون فى كل حياتى و لقد تعبت و أحتاج للراحة و لو كان على أن ابيع

Yeterince param yoktu. Daha sonra gelip gerisini de ödeyeceğim.
لم يكن معي ما يكفي سوف أعود و أسدد باقي المبلغ

Güven bana. Senin paranı 3 kere ödeyeceğim tatlım.
ثقي بي أنا سوف أسدد لك ثلاثة أضعاف السعر,عزيزتي

Borç verir misin? Haftalığımı alınca öderim.
هل أستطيع اقتراض بعض المال ، سوف أسدد لك.

O parayla bir de birikimimle kefalet parasını ödeyebilirim.
بذلك المبلغ بالإضافة إلى القليل الذي ادخرته، يمكنني أن أسدد السند.

Birkaç bira için borçlandığım adama 20 dolar ödemem lazım.
أحتاج لعشرين دولار لكي أسدد لرجل إقترضت منه المال من أجل الشراب

Bak, sana paranı bu ucuz ve saçma şeye kendimi atarak geri ödeyemem.
إسمع، لا يُمكنني أن أسدد نقودك و أنا أتضاهر بالهزيمة في هذا القتال اللعين.

Yüzük için depozito ödüyorum. Haydi ama.
أحاول أنّ أسدد دفعة أولى، لشراء خاتم يا رجل، بحقكَ.

Doktoram var, hâlâ üniversite harçlarımı ödüyorum.
لدي شهادة دكتوارة لا زلت أسدد قروضي الجامعية

Çok çalışmamın bedelini ödüyorum. - Öyle konuşma baba.
. لقد جاء الوقت لكي أسدد ديوني لا تقل هذا يا أبى -

İlk fatura gelmeden kredi kartını ödeyeceğim
سوف أسدد بطاقة الإئتمان قبل صدور أول فاتورة

Sadece ne kadar tuttuğunu öğrenmeye geldim. Geri ödeyeceğim.
أنا جئت فقط لكي أرى كم هو الحساب لكي أسدد لك

Evet öyle Chris. Ve borçlarımı daima öderim.
نعم يا كريس وأنا أسدد ديونى دائما

Ben borçlarımı her zaman öderim. Çin yemeği aldım.
أنا أسدد ديونى لقد أحضرت الصينية

Umarım bir gün nezaketinizin bedelini ödeyebilirim.
أتمنى أن أسدد كرمك هذا يوم ما.

ve bu ay başka bir ödemem daha olduğunu söylemiştim.
وقال يجب أن أسدد الدفعة الأخرى نهاية هذا الشهر

Herif paçayı kurtarırsa, ben aldığımız kredinin taksidini ödeyemem.
لو هرب ، فـ لن أستطيع أن أسدد للبنك الدّفعة القادمة.

Sana borcum vardı, ödedim.
كنت أدين لك و أحب أن أسدد ديوني

Sadece bana orada gösterdiğin nezaketi geri ödemek istiyorum.
أنا فقط أردت أن أسدد ديني على لطفكِ الذي أظهرتيه لي هناك

Biraz önce Maliye'ye aylık ödememi yapmaya çalıştım.
لقد حاولت للتو أن أسدد الدفعة الإلكترونية الشهرية الخاصة بي الى مصلحة الضرائب

Belki bir daha ödemesem iyi olur.
حسناً , ربما حتى لن أسدد الفاتورة مجدداً

İyiliğine karşılık vermeme izin ver.
دعني أسدد المعروف