Gitmeliyiz, ama bana bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | علينا الرحيل , لكن هلاّ أسديتني معروفاً ؟ |
bana bir iyilik yapar mısın? Kasie'nin HBO'yu izlemediğinden emin ol. | Open Subtitles | هلا أسديتني معروفاً وتأكـّدت أنّ (كايسي) لا تشاهد (إتش بي أو)؟ |
bana bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | -هلاّ أسديتني معروفاً |
Bana iyilik yaptın. Son dakikada haber vermiştim hem de. | Open Subtitles | أسديتني معروفاً بحضوركِ بآخر لحظة |
Lütfen bir iyilik yap ve sakinleş, sakin ol. | Open Subtitles | هلا أسديتني معروفاً رجاءً هلا هدأت؟ |
Bana bir iyilik yapıp partide sizi gördüğünü doğrulayacak insanların ismini yazabilir misiniz? | Open Subtitles | هلاّ أسديتني معروفاً ودونتي أسماء الأشخاص الذين يمكنهم إثبات وجودكِ في الحفلة هناك؟ |
Senden bir şey rica edebilir miyim? | Open Subtitles | -هلاّ أسديتني معروفاً |
Bana iyilik ettiniz. | Open Subtitles | لقد أسديتني معروفاً |
Bebeğim, bana bir iyilik yap. | Open Subtitles | إسمعي ياعزيزتي، هلا أسديتني معروفاً |
İyi görünüyorsun. Cliff, bana bir iyilik yap. Bu, ailemle son kez bir araya gelişin olacak. | Open Subtitles | تبدو جيداً, هلا أسديتني معروفاً (كليفورد) هذه آخر مناسبة لنا معاً, حاول أن تتعايش مع عائلتي |
Bana bir iyilik yapıp onu da yanında götürür müsün? Beni bekleyen biri var da. | Open Subtitles | هلاّ أسديتني معروفاً وأخذتِه معكِ، هنالك من ينتظر حضوري |
Bana bir iyilik yapıp o şeyi başka bir tarafa çevirir misin? | Open Subtitles | هلا أسديتني معروفاً ووجّهت ذاك الشي بعيداً، حسنًا؟ |
Sally? Senden bir şey rica edebilir miyim? | Open Subtitles | (سالي)، هلّا أسديتني معروفاً ؟ |