Şuradaki güzel bir parçaymış. Söylesene, ailen denizde çok vakit geçirir mi? | Open Subtitles | هذه قطعة فنيّة جميلة، أخبريني هل أمضت أسرتك وقتًا طويلًا في البحر؟ |
Küçük bir kızken... ailen ve arkadaşların öldüğünü bilmezse... ölmemişsin gibi olur diye düşünürdüm. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة ،كنت أظن أنه إن لم يعرف أحد من أسرتك بوفاتك ، فكأنك لم تمت |
Burası güvenli değil. Onları korumak için aileni buradan kurtarmanı istiyorum. | Open Subtitles | ،هذا المكان ليس آمنًا .أودّك أن تخرج أسرتك من هنا لحماتيهما |
Her yolu denedik. aileni kurtarmak için... - ...elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | إنك حاولت كل شيء، بل نحن حاولنا كل شيء لنجدة أسرتك |
ailenin olmaması, seni olgun ve zorluklar karşısında dimdik ayakta duran birisi yapar. | Open Subtitles | انقطاعك عن أسرتك يجعلك ناضجًا وجاهزًا يجعلك قطعة من الصلصال تنتظر من يشكّلها |
Utancın yankısı eskiden sadece ailene, köyüne, okuluna ya da topluluğuna kadar ulaşırdı | TED | صدى الإحراج الذي جرت العادة أن يمتد فقط إلى أسرتك و قريتك و المدرسة و المجتمع |
Öylece terk edemezsin, ailenle ne olursa olsun birlik olmalısın. | Open Subtitles | عليك البقاء مع أسرتك بغض النظر عن أي شيئ |
Homer bir keresinde madenini Ailenden daha çok sevdiğini söylemişti. | Open Subtitles | هومر قال فى مرة أنك تحب المنجم أكثر من أسرتك |
ailen adına üzgünüm, kardeşin için de üzgünüm | Open Subtitles | وأشعر بألم أسرتك إنه أمر فظيع ومحزن لا مجال للشك في حبك لأختك |
ailen senin için çok önemli, ve sayıca çok fazlalar, ve... endişeleniyorum, eğer biz bunu ilerletirsek... | Open Subtitles | أسرتك بغاية الأهمية لكِ وهناك الكثير منهم ، وأنا أشعر بالقلق لو.. |
Evin, mağazan, ailen bunların hepsi senin ayaklarını yerden kesmiş durumda. | Open Subtitles | منزلك ، دكانك ، أسرتك.. كل هذه المسؤوليات ، إجتاحتك |
Sen ve ailen milletin başına dert olmaktan başka işe yaramadı. | Open Subtitles | أنت و أسرتك لم تسببوا سوى المشاكل للجميع |
aileni bir yerde yalnız bırakacağına Cady'nin inanacağını mı sanıyordun? | Open Subtitles | أتتوقع أن يصدَق كيدى أنك ستترك أسرتك وحدها فى أي مكان ؟ |
aileni, dostlarını, Roma'nın en soylu insanlarını tek tek katlettiğini gördüm. | Open Subtitles | قتلت أسرتك واحداً تلو الآخر أصدقائك ، و أنبل الرجال في روما |
aileni bir yıl rahat besler bu para. Nesi bu kadar zor? | Open Subtitles | لدعم أسرتك لمدة سنة ، بسهولة ما المشكلة في ذلك |
Bu, tahttan vazgeçtiğinizi ve... tüm ailenin de vazgeçtiğini belirten... bir feragat mektubu. | Open Subtitles | هذا خطاب للتنازل عن العرش ينكر حقك في العرش وحق جميع أفراد أسرتك بعرش انجلترا |
Edmund? ailenin kalanıyla tanışmayı çok isterdim. | Open Subtitles | إدموند، أنا أريد أن أقابل بقية أفراد أسرتك |
Ama bu mektupların bir amacı var yıl boyunca özel hayatında yaptığın önemli şeyleri arkadaşlarına ve ailene anlatmanın bir yolu. | TED | ولكن تخدمُ هذه الرسالة هدفًا وهو أنها تخبرُ أسرتك وأصدقاءك عما قمت به من أعمال تهمك في حياتك الشخصية على مدى العام. |
Dinle dostum, artık bu işin peşini bırakmalısın. ailenle birlikte bir kaç gün zaman geçirip rahatlamalısın. | Open Subtitles | عليك أن تنسى الأمر، استرخ لبضعة أيام مع أسرتك |
Ailenden yaptığın şeyleri anlamasını ummazsın sadece onlara anlamasında yardımcı olursun... | Open Subtitles | و لا تتوقع أن تفهم أسرتك ما تقوم به لكنك ترجو أن يعرفوا أنك تفعله لأجلهم |
Dediğim gibi, geniş aileniz de dahil olur buna. Seninki de. | Open Subtitles | وكما أسلفت الذكر، سوف يشمل هذا أيضا عائلتك الممتدة وأيضا أسرتك |
- Umarım Ailenizin sağlığı yerindedir. - Evet yerinde, teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ أتمنى أن تكون أسرتك بصحة جيدة ـ شكرا لك,أنهم بخير |
ailenizi yitirmenin nasıl bir his olduğunu tahmin bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل كيف يكون شعورك لفقدانك أسرتك. |
Bir baba, ailesini korumak için her şey yapar. | Open Subtitles | كأب , ستقوم بعمل أي شيء كي تحافظ على أسرتك |
Tüm bu yıllar boyunca ailenize hizmet etmekten onur duydum. | Open Subtitles | لقدكان من الشرف لي أن أخدم أسرتك, طوال هذه السنين. |
Umarım senin aile geçmişin benimkinden daha neşelidir. Bir bakalım. | Open Subtitles | آمل قطعًا أن يكون تاريخ أسرتك أسعد من تاريخ أسرتي. |