ailevi bir durum var da, erken çıkmam gerek. | Open Subtitles | أنظري , مسألة أسرية أحتاج للمغادرة مبكراً |
Birçok kız ya da insan sorunlu ailevi ortamlarda büyür. Böylece tarikatların sunduğu yapay aile ortamına kolayca çekilebilirler. | Open Subtitles | العديد من الفتيات أو الناس نشأوا بدون علاقات أسرية مثالية مما يجعلهم يبحثون عن عائلات بديلة |
- ailevi problemler. | Open Subtitles | مشاكل أسرية ذكرت ذلك في رسالتها |
ailecek zaman geçirmeyi iple çekiyordum. | Open Subtitles | كنت أتطلّع نوعاً ما لهذه اللحظة كلمّة أسرية |
Lütfen oturun. ailecek yemek yeriz diye düşünmüştüm. - Bunları sen mi yaptın? | Open Subtitles | إجلسوا من فضلكم، فكرت أننا سنستمتع بتناول وجبة أسرية سوية. |
Kulağa ne kadar demokratik bir aile gibi geliyor. Amerikanvari. | Open Subtitles | هذه تبدو وكأنها ديمقراطية أسرية جدا هذا طابع أمريكي للغاية. |
ailevi durum. Dün gece eve gitti. | Open Subtitles | طواريء أسرية لقد عاد للمنزل ليلة أمس |
Parti ile derin ailevi bağları var. | Open Subtitles | أسرية قوية مع الحزب |
Doktor Li ailevi bir sebepten gitmek zorunda kaldı ve önümüzdeki birkaç gün onun yerine ben bakacağım. | Open Subtitles | تم إستدعاء الدكتور (لي) بحالة أسرية طارئة وأنا سأقوم بتغطية مكانة لعدة أيام |
- Londra'da bazı ailevi meselelerle ilgileniyor. | Open Subtitles | -يعتني بمسألة أسرية في (لندن ) |
Bir keresinde ailecek güzel bir Noel geçirmiştik. | Open Subtitles | عيد الميلاد كان بالنسبة إلينا مناسبة أسرية كبيرة |
Evet, işte hadi ailecek bir tatile çıkalım dedik. Büyükannemizi görmeye gidiyoruz değil mi? | Open Subtitles | نحن ذاهبون بعطلة أسرية لزيارة الجده |
Gözlenen o ki herhangi bir aile yemeğinde verimli olunan sadece 10 dakika var. | TED | اتّضح أن هناك فقط 10 دقائق مفيدة في أي وجبة أسرية. |