Tek yapmam gereken sevdiğim adamı memnun etmek ve gecede iki kere su geçirmez bir sandığa kilitlemek de onu memnun eden şeyler arasında. | Open Subtitles | كل ماعلي القيام به هو أسعاد الرجل الذي أحب وحبسه مرتين يومياً في صندوق مقفل وهو ما يسعده أيضاً |
Ben henüz geçken, tüm istediğim annemi memnun etmekti. | Open Subtitles | , عندما كنت شابة كل ما أردت فعله كان أسعاد أمي |
Hayatlarını saklanarak, herkesi memnun etmeye çalışarak geçiriyorlar. | Open Subtitles | يقضون حياتهم مختبئين يحاولون أسعاد غيرهم |
Kalabalığı memnun etmek istersiniz. | Open Subtitles | وهي لاتزال تنبظ. الرغبة في أسعاد الجمهور. |
Tabii inatçı bir kadını memnun etmek için çabalamıyorsa. | Open Subtitles | الا أذا كان يحاول أسعاد أمرأة عنيدة |