Onu gerçekten mutlu edip etmediğimi sadece Tanrı bilir. | Open Subtitles | الله وحده يعلم إن كنت أسعدته حقاً |
Onu gerçekten mutlu edip etmediğimi Tanrı bilir. | Open Subtitles | الله وحده يعلم إن كنت أسعدته حقاً |
Babamı mutlu ettin, sana para verdi, çünkü "hukuk fakültesi" ne gidiyordun | Open Subtitles | لقد أسعدته وأعطاك المال لأنك ستدرس في "كلية الحقوق" |
Sherman'ı ben öldürmedim, onu mutlu ettim. | Open Subtitles | لم أقتل (شيرمان) -بل أسعدته |
Onu mutlu edersem? | Open Subtitles | وإذا أسعدته ؟ |
Sherman'ı ben öldürmedim, onu mutlu ettim. Afedersiniz, afedersiniz. | Open Subtitles | -بل أسعدته |