"أسعد من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• daha mutlu
• kadar mutlu
• daha mutludur
• Hiç olmadığım kadar mutluyum

Hiçbir şey onu okuldan sonra vampir inlerinde dolaşmamdan daha mutlu edemez.
لا شئ يجعلها أسعد من اكتشافها بأنني أتسكع في وكر مصاص دماء

Eğer Paul'le daha mutlu olmamızı sağlayacak bir şey varsa, bunu öğrenmek zorundayım.
أحتاج أن أعرف إذا كان هناك شيئ سيجعلني أسعد من وجودي مع بول.

İtiraf etmeliyim seni görmek beni lunaparktaki kamikazeden daha mutlu ediyor.
عليّ أن أعترف، رؤيتكِ تجعلني أسعد من إعصار في متنزه للمقطورات.

JM: Sloan Kettering'e yürüyorduk, kız kardeşimi daha önce hiç bu kadar mutlu görmemiştim.
إذاً نحن نذهب إلى مركز العلاج، وأنا لم أرَ أختي أسعد من قبل.

..gözleri gören bir doyumsuzdan daha mutludur.
أسعد من الجشع الّذي يرى.

Bir gün, belki daha mutlu bir sebepten karşılaşırız.
و ربما في وقت ما سنلتقي في مناسبة أسعد من هذه

Hiç birşey beni Bayan Quagmire olmaktan daha mutlu yapamaz.
لاشيء يجعلني أسعد من كوني السيدة كوايقماير

Beni, bu adamın hapse dönmesinden daha mutlu edecek bir şey olamaz.
لا شيء يجعلني أسعد من رؤية هذا الرجل يعود للسجن.

Evet, ama başka bir işte daha mutlu olabilirdin. Yani, sen çok akıllı bir adamsın.
أجل ولكنى أعتقد إنك قد تكون أسعد من ذلك لو فعلت شيئا آخر فأنت رجل ذكى

Sizin gibi her gün hayat kurtaran insanlara hizmet etmek beni süt veren ineğin peşinden koşturan kediden daha mutlu yapıyor.
أن أخدم شخصا يحافظ على أرواح الناس مثلك يجعلني أسعد من قطة تلاحق بقرة يتسرب منها الحليب

Ayrıca, şu an beni hiçbir şey seni bir yerlere götürmekten daha mutlu edemez.
إلى جانب أنه ما من شئ قد يجعلنى أسعد من خروجى معك

Pes ettiğin bir vakayı. daha mutlu olamazdım.
حالة يئست أنت منها لا يمكن أن أكون أسعد من هذا

İlan ediyorum, kız arkadaşımla özel zaman geçirmek, beni böcek yuvasındaki kurbağadan daha mutlu yapıyor.
نعم أنا أعلن, قضاء وقت حميم مع حبيبتي يجعلني.. أسعد من الضفدع وسط الخنافس

daha mutlu olamazdı ve gerçekten ilerliyor.
لا يمكن أن تكون أسعد من ذلك و أنها حقاً ناجحه

Evet, seninle bir aile kurmaktan başka hiçbir şey beni daha mutlu edemez.
أجل , لا يوجد شئ سيجعلني أسعد من تكوين عائلة معكِ

Hayır. Demek istediğim, belki içini rahatlatır annem ve babam şu an önceden olduklarından daha mutlu.
إنكانسيساعدكهذا ، فأنا أعلم أن والديّ الآن أسعد من ذي قبل

Senin yanında olduğu kadar mutlu görmedim onu.
إنه لم يكن أسعد من قبل إلى أن أصبح بجانبك

Hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
انا لم اكن فى حياتى أسعد من الآن

Umarım Juhani'nin hayatı Stan'inkinden daha mutludur.
أتمنى أن تكون حياة (جوهاني) أسعد من حياة (ستان)

Hiç olmadığım kadar mutluyum. Anlıyorsundur.
أنا أسعد من أي وقت مضى أنت تفهم