ويكيبيديا

    "أسلافها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • atalarının
        
    • ataları
        
    • atalarından
        
    Licinia artık atalarının neden diri diri gömüldüklerini anlıyordu. TED تفهم ليكينيا الآن تمامًا، لماذا تم دفن أسلافها أحياءً.
    Çürüyen yaprak ve bitkileri yiyor. Tıpkı 400 milyon yıl önce atalarının yaptığı gibi. Open Subtitles تأكل النباتات والاوراق المتحللة كما كان يفعل أسلافها قبل أكثر من اربعة مئة مليون سنة مضت
    Yaşayan mikroplardan elde edilen kanıtlar onların en eski atalarının yüksek sıcaklıkları tercih ettiğini gösteriyor. Open Subtitles الأدلة من الميكروبات الحية تُوحي أنَّ أقدمَ أسلافها فضَّلت درجات الحرارة العالية.
    Bunları paramparça ederek tırnaklarını mükemmel hâle getiriyor. Çünkü ataları da hayatta kalmak için aynısını yaptı. TED هي تقطع تلك الأشياء من أجل أن تحافظ على مخالبها حادة، لأن هذا بالضبط مافعله أسلافها من أجل استمرار النسل.
    Köpekler, ataları olan kurtların aşırı sahiplenici tavırlarını gösteriyorlar. Open Subtitles تُظهر كلابهم امتلاكها لطباع أسلافها من الذئاب.
    Birkaç pervasız evlat suç işledi diye bu aileleri atalarından kalan evlerinden etmeyeceğim. Open Subtitles لن أجرّد تلك العائلات من منازل أسلافها بسبب جرائم قلة من أبناءهم المتهورين
    Yol tutuşlu, teknolojik bir başyapıt olmasına rağmen hâlâ atalarının mavi yaka karakterine de sahip. Open Subtitles ولكن في حين أنه هو، تحفة تكنولوجية غريبي، ما زالت لديها من ذوي الياقات الزرقاء شخصية أسلافها.
    İcadından 10.000 yıl sonra bile, yerel çiftlikler hâlâ Neolitik atalarının ayak izlerini takip ediyorlar, insanlığın en eski ve en sevdiği yiyeceklerden birini hazırlamak için. TED ولكن حتى بعد مُضي 10 آلاف عام على اختراعه، ما تزال المزارع المحلية تتبع خطى أسلافها منذ العصر الحجري الحديث، مُصنعةً يدوياً واحدة من أقدم أطعمة البشرية المفضلة.
    Örneğin, "Kindred" defalarca atalarının Maryland çiftliğine zamanda geri giden bir kadının hikâyesini anlatır. TED فمثلًا رواية "كيندريد" تحكي قصة امرأة تُؤخذ مرارًا وتكرارًا إلى الماضي إلى مزارع ماريلاند التي عمِل أسلافها فيها.
    Külünü atalarının yanına Kiriptur'a götürmemi istemişti. Open Subtitles بأنّ رمادها يَكُونُ مع أسلافها في KiritPur
    Külünü atalarının yanına Kiriptur'a götürmemi istemişti. Open Subtitles بأنّ رمادها يَكُونُ مع أسلافها في KiritPur
    Günümüzde, gövdeleri milyonlarca yıl önce denizlerde yaşamış olan atalarının gövdeleriyle çok az farklılıklar gösteren oldukça fazla sayıda kara hayvanı bulunmaktadır. Open Subtitles وكذلك, هنالك اليوم الحيونات الضخمة والمتنوعة تعيش على اليابسة بأجسام مختلفة قليلا عن أجسام أسلافها التي كانت تعيش في البحر منذ زمن بعيد
    Bebekler bile atalarının yadigârına ilgi gösteriyorlar. Open Subtitles تهتمّ الصغار حتى ببقايا أسلافها
    Mesela Sacajawea, atalarının ruhlarına dua eder... Open Subtitles (ساكاجاوى) تكرم أسلافها الروحانيين
    ataları, muhtemelen benim atalarımın köyünü yakıp yıkan ateşli Rus modelle dışarı çıkacağım. Open Subtitles سأخرج مع عارضة الأزياء الروسية المثيرة من المُحتمل ، أنّ أسلافها حرقوا أسلاف قريتي
    Bu banaydı doğrusu sadece bana değil telefonlarımı kontrol eden Roz'a da ki kendisinin ataları bir zamanlar demiş ki "Ne güzel bir tahta at. Open Subtitles حسناً هذه مكالمة على حسابي والمكالمةالأخرىعليوعلىمتابعةإتصالاتي"روز" والتي سمعنا يوماً عن أسلافها يعلقون
    Ama ataları, nesiller önce Karayiplere göçtüğü için Hindistan'ın neresinden olduğu hakkında çok az bilgi var. Open Subtitles و لكن لأن أسلافها كانوا قد نزحوا إلى منطقة الكاريبي منذ أجيال عديدة فإن لدينا القليل من المعلومات عن المنطقة التي كانوا ينتمون إليها في الهند
    Tıpkı ataları gibi o da sert bir dış gövdeye sahip. Open Subtitles مثل أسلافها لديها هيكل خارجي
    ataları ile ilgili bir şey, cadılar işte. Open Subtitles شيء يخص أسلافها السحَرة
    Leydi Sansa, atalarından kalma mevkisini Boltonlar'dan geri alıp hakkı olan Kıştepesi Leydisi makamını üstlenmek istiyor. Open Subtitles السيّدة (سانسا) ترغب أن تستعيد مقرّ أسلافها من آل (بولتون) وتتولّى منصبها الشرعيّ كسيّدة (وينترفيل).

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد