| Onun gidip bir şantiyede çimento kalıbının içine girmesi için iddiaya mı girdiniz? | Open Subtitles | قمتم بتحديه جعلتموه يستلقي في حوض أسمنت في موقع بناء |
| Evet, çimento karıştırıcısı olduğunu görebiliyorum, Ryan. | Open Subtitles | نعم, استطيع ان اري انه خلاط أسمنت, رايان |
| Bay Jimmy, ekibin Schlumberger çimento bağlantı günlüğü testi yapmıştı. Ne? çimento işi. | Open Subtitles | سيّد (جيمي) يريد أن يعرف ما إذا تفقدت أختبارات تقييم أسمنت فريق (شلمبرغير). |
| Tamam bu kibar beyefendiler karın boşluğunun üstündeki son beton parçasını da kaldırınca betonun altındayken oluşan bütün toksinlerin kalbine gidip sana bir kriz geçirtme ihtimâli var... | Open Subtitles | هناك احتمال عندما يقوم هؤلاء السادة بنزع آخر قطعة أسمنت من على معدتك كل السموم التي كنت تحتجزها بداخل الأسمنت |
| Islak çimentoda gömülmek gibi, değil mi ? | Open Subtitles | أشبه بالدفن لإى أسمنت طرى... . إيه ؟ |
| Bu büyük bir beton kolon. | Open Subtitles | هذه طبقة أسمنت كبيرة |
| Bir çimento kalıbının içinde sıkışmış durumda her saniye katılaşıp sertleşen beton çimentosunun. | Open Subtitles | انه عالق في أسمنت أسمنت الذي يجف سريعاً |
| Çalışanlar son çimento parçası üstündeler. | Open Subtitles | الرجال سوف ينزعون آخر قطعة أسمنت |
| Çalışanlar son çimento parçası üstündeler. | Open Subtitles | الرجال سوف ينزعون آخر قطعة أسمنت |
| Arabam, geri geri gelen bir çimento kamyonuna çarptı. | Open Subtitles | سحقت سيارتي بواسطة أنحراف شاحنة أسمنت. |
| Bir çimento kalıbının içinde sıkışmış durumda her saniye katılaşıp sertleşen beton çimentosunun. | Open Subtitles | أسمنت الذي يجف سريعاً |
| çimento için 10 senti, sonra ödemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أسمنت بقيمة 10 سنتات |
| Bir çimento fabrikasının yanındayız. | Open Subtitles | إنهُ رجل عمل أسمنت يعمل قريب. |
| Altındaki de ıslak çimento değil. | Open Subtitles | وهذا ليس أسمنت رطب. |
| Bize sağlam bir çimento gerek. | Open Subtitles | سوف نحتاج أسمنت قوي جداً |
| Pyle'ın köpeğinin tırnaklarında çimento var. | Open Subtitles | كلب (بايل كان هناك أسمنت بين أصابعه |
| çimento dökeceklerini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت"أسمنت! |
| Tamam, onun betonun içine yatması için iddiaya girdiniz. | Open Subtitles | حسناً، لكنكم تحديتموه بأن يستلقي في حوض أسمنت |
| Islak çimentoda gömülmek gibi, değil mi ? | Open Subtitles | أشبه بالدفن لإى أسمنت طرى... . إيه ؟ |
| Bu büyük bir beton kolon. | Open Subtitles | هذه طبقة أسمنت كبيرة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 