"أسناني" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dişlerimi
• diş
• Dişlerim
• dişimi
• Dişimde
• dişlerimin
• dişim
• Dişlerime
• Dişlerimde
• dişime
• Dişimin
• dişlerimle
• dişlerimden
• dişler

Siz insanlar her geldiğinde, giyinmek ve dişlerimi takma zorunda kalıyorum.
في كل مره يأتون الي الناس أضطر لإرتداء ملابسي ووضع أسناني

Kaldırımda yatıyor ve dişlerimi topluyordum, Aziz Peter bana göründü.
كنت مستلقياً عند البالوعة أجمع أسناني حين ظهر أمامي قديس

Ben de dişlerimi günde iki kez fırçalarım, ve eğer diş fırçamızın tadı şeker gibi olsaydı, ve şeker tadı yok olduğunda, diş fırçanızı değiştirmeniz gerektiğini anlardınız, değil mi?
أنا أقوم بتفريش أسناني مرتين يوميا, فما رأيكم لو كان هناك فرشاة أسنان تشبه مذاق الحلوى, وعندما يزول طعم الحلوى منها, تعلم أنه عليك أن تقوم بإستبدالها بفرشاة أخرى جديدة؟

Sana yardım etmek büyük bir zevkti. - En azından, Dişlerim hâlâ yerinde.
لقد كان من دواعي سروري أن أساعدك اذا كانت أسناني لا زالت موجودة

Bu iş bir sonuca ulaşırsa dişimi kıracağım.
لقد وجه لي قبضته تجاه أسناني وتأثرت بذلك طوال اليوم

Sör David Smith'in tüm ailesini boğduğu küvetin yanı başında dişlerimi fırçaladım.
وفرشت أسناني بجانب الحوض الذي أغرق فيه السيد ديفيد سميث عائلته بالكامل

dişlerimi yeni fırçaladım, o yüzden bu öpüşmek için en uygun zaman olabilir.
و نظفت أسناني للتو لذا ستكون هذه هي اللحظة الأفضل لنقبل بعضنا البعض

dişlerimi kıracak ve konuşamadığım için midemi tekmeleyecek.
سيضربني على أسناني حتى يحطمها ثم في معدتي لأن كلامي غير واضح.

Gözlüklerimin üstüne basıp kırdılar ayrıca takma dişlerimi de kaybettim..."
وجدت نظارتي مكسورة، و أضعت أسناني الإصطناعية

Boston'da bir otel odasında uyandım, aklımda tek şey vardı: diş ağrısı.
أستيقظ في غرفة فندق في بوسطن ولا أفكر سوى بشيءٍ واحد ألم أسناني.

Sadece diş fırçam var. Sizin için sorun değilse kendim alabilirim.
أنا عندي فقط فرشاة أسناني يمكنني أن أحضرها بنفسي،إذا كان هذا جيداً

Bayanlar ve baylar, beni bağışlayın, şiddetli bir diş ağrısının etkisi altındayım.
سيداتي وسادتي، أعذروني ولكنّ أسناني تُعاني من ألمٍ فظيعٍ جداً

Çok zayıfım, kulaklarım kepçe, Dişlerim çarpık... ..ve boynum da çok uzun.
أنا نحيلة جداً و أذناي بارزتان و أسناني مائلة. و رقبتي طويلة جداً.

Son geldiğinde Dişlerim var mıydı?
هل كانت أسناني معي عندما زرتني في المرة السابقة؟

Eğer, çok zorluysa dişimi sıkıp, onun üstüne çıkıyorum hemen.
ثم لو كانت مصرّة حقاً ،أصر على أسناني وأمارس معها الجنس سريعاً

Ben olsam sürekli Dişimde bir şey kalmış gibi hissederdim.
كنت سأشعر ان هناك أمرا عالقا بين أسناني بشكل دائم

Bütün yol boyunca, buzlu şeker çubuğuyla ön Dişlerime baskı yapmıştı sanki oraya gidene kadar dişlerimin öne fırlaması geçecekmiş gibi.
كانت تجعلني اضغط على أسناني الأمامية طوال الطريق بمصاصة، كما لو كان بإمكاني إصلاح عضتي بطريقة أو بأخرى قبل وصولنا هناك

dişim! Dişçi mi nedir? -Lütfen sessiz olun.
أسناني هل هذا طبيب اسنان ام طبيب امعاء ؟

Dişlerimde gerçek değil, ama hala mısırı koçanıyla yiyebiliyorum şayet biri parçalayıp, lapa haline getirirse.
وكذلك أسناني ، لكن مازلت أستطيع أكل الفشار إن قطعها لي شخص وجعلها كالعجينة

Önce, dişlerimi fırçalıyorum ve günlerdir dişime sıkışmış olan elma kabuğu çıkıverdi.
أولاً أنظف أسناني وتقع قشرة التفاح تلك التي لا بد أنه كانت هناك لأيام.

Dişimin arasına pastırma kaçtı ve bu hepinizin sorunu!
،هنالك بسطرمة ملتصق في أسناني وهذه مشكلة الجميع

Hatırlıyorum da, çocukken okulumun koridorlarını tavaf ederdim ve ayaklarımla kendi kendime ritim tutar, ellerimle veya dişlerimle ritme eşlik ederdim.
أتذكرُ عندما كنتُ صغيرة، كنت أسيرُ في ممرات مدرستي وكنت أنقرُ إيقاعات لنفسي على ساقاي باستخدام يداي، أو أن أنقر أسناني.

Başka bir seferinde bir adamla cidden sıkıcı bir filme gitmiştim ve ben uyurken adam dişlerimden birini sökmeye çalışmıştı.
مرةً أخرى، ذهبت لفيلم ممل حقاً مع رجل، وبينما كنت نائمة، حاول خلع أحد أسناني.

o zaman, kendimi yedi yaşındayken görmeye çalışıyorum- uzun, sıska... eksik dişler.
وأحاول أن أتذكر كيف كنت في السابعة من العمر فقدت أسناني