Bu aynı yangın hortumundan su içmek gibi tıpkı şuradaki budala herif gibi. | TED | الأمر أشبه ما يكون بالشرب من خرطوم الإطفاء مثل هذا الأبله هنا. |
Yıllarca, bu mekanın cansız ve soğuk bir taş parçası gibi gösterildiği fotoğraflar gördüm. Tıpkı Amerikalı Müslüman hayatı için çizilen klişe portre gibi. | TED | لسنوات رُأيت صوراً موثقة لهذه المساحات على أنها بلاروح ،وكأنهت كتلة متراصة باردة، أشبه ما تكون بصورة نمطية رُسمت عن تجربة المجتمع الأمريكي المسلم. |
Diğer %60'ı ise, dokunaçlarındadır bu insanlarda olsa kollarımızın kendi zihni ve aklı olması gibi olurdu. | TED | وتتواجد الـ 60٪ المتبقية في الأذرع، وهي أشبه ما تكون بأيدينا مع وجود عقول خاصة بها. |
Bana göre, bütün bu şey tam bir korku filmi gibiydi. | Open Subtitles | بالنسبة لي، كان هذا الشيء بأكمله أشبه ما يكون بالعرض المرعب. |
Beyin çok verimli türde bir makine. | TED | وهذا أشبه ما يكون بآلة على درجة عالية من الكفاءة |
İnsanı görünmez yapan bir ilaç gibi. | Open Subtitles | أشبه ما يكون بالمشروب الذي يجعلكِ مخفيّة عن أنظار الناس |
Dekorları asit yutmuş Willy Wonka gibi. | Open Subtitles | ديكورها أشبه ما يكون بويلي وانكا في الحمض |
Onlara göre bu psikolojik halk sanatı gibi bir şeydi. | Open Subtitles | بالنسبة اليهم, كان أشبه ما يكون بالفن الشعبى. |
Ama tamamiyle dürüst olmak gerekirse bütün olan şey, bir rüya gibi geliyor. | Open Subtitles | ولكن لكي أكون صادقة معك، الأمر كله أشبه ما يكون بالحلم |
"En başından" deyimi de sanki hafıza sarayınızın en başındaymış gibi görünüyor. | TED | عبارة "في المقام الأول" هي أشبه ما يكون في المقام الأول في قصر الذاكرة الخاص بك |
Bu bir bakıma, araba çarpışmalarını araştıran birinin arabaları otoparkta defalarca birbirine çarptırdıktan sonra ortaya neler çıktığını anlaması gibi. | Open Subtitles | ويمكنك تخيل أن هذا أشبه ما يكون بدراسة تصادم سيارات وأنت تأخذها إلى الخارج وتصدم كل منها بالأخرى في جراج خاص لترى ما نتيجة كل هذا |
Mobilyalarınla bowling oynuyormuşsun gibi bir ses. | Open Subtitles | أشبه ما يكون وكأنك تلعب البولينغ بأثاثك |
Polis devleti gibi. | Open Subtitles | هذا أشبه ما يكون بتحقيقات الشرطة |
Ruyadan cok onsezi gibi bir seydi. | Open Subtitles | إنه أشبه ما يكون هاجساً من أن يكون حلم. |
Mesela, nöronların hareket etme biçimi gliya diye bir hücreden etkilenir. | TED | ولنذكر مثالاً واحداً فقط: أنماط النشاط بين الخلايا العصبية أشبه ما تكون متأثرة بنوع من الخلايا تُسمّى الخلايا الدبقية. |
Bu işlem bir kil parçasını sıcak ve yumuşak bir hale getirmek için yoğurmak gibidir. | Open Subtitles | هذه العملية أشبه ما تكون بعجن قطعة من الصلصال لجعلها أطرى وأدفأ |
O zaman aile dertli bir hayırsızın peşinde, kızın hayatı kaydı kayıyor, niye olmasın dedim. | Open Subtitles | كانت أشبه ما تكون الأسرة في ذلك الوقت. كانت على وشك أن تضيع بينما يطارد بعد أن الشاطر حسن مقابل لا شيء. قلت لماذا لا. |
Şu an tarihte ender rastlanan bir dönemde burada bulunuyorum. | Open Subtitles | أن أكون في هذا المكان ، الآن ، إنها أشبه ما تكون لحظة نادرة في الزمن |