Benim çalıştığım laboratuvarda, hücreleri doğal ortamlarından çıkarıp | TED | أشتغل في مختبر حيث نأخذ الخلايا من محيطها الأصلي. |
Size üzerinde çalıştığım bir şeyi göstermek istiyorum. | TED | وبالتالي أود أن أريكم بعضا مما كنت أشتغل عليه. |
Bu yüzden üzerinde çalıştığım "Amerikalı Öğrenciler için Fransız Edebiyatı" konulu kitabı bitirmeyi düşündüm. | Open Subtitles | وأرتيت أن أنهى الكتاب المدرسى الذى أشتغل عليه كان عبارة عن مدخلاً للأدب الفرنسى للطلاب الأمريكان |
Aslında bu öğleden sonra çalışmıyorum. Eğer isterseniz onları alabilirim. | Open Subtitles | في الواقع، أنا لا أشتغل بعد الظهر أستطيع جلبهم إذا أحببتما |
En azından adım listede ve kapıda çalışmıyorum. | Open Subtitles | على الأقل أنا في لائحة المدعوين لا أشتغل على البوابة |
Hayır teşekkürler küçük hanım, Pazarları asla çalışmam. | Open Subtitles | شكرا سيدتي أنا لا أشتغل ابدا يوم الأحد |
Hayır teşekkürler küçük hanım, Pazarları asla çalışmam. | Open Subtitles | شكرا سيدتي أنا لا أشتغل ابدا يوم الأحد |
çalıştığım insanlar sonuna dek sadıktır. | Open Subtitles | الناس الذين أشتغل معهم مخلصون إلى النهاية. |
çalıştığım insanlar sonuna dek sadıktır. Siz de aynı şeyi söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | الناس الذين أشتغل معهم مخلصون إلى النهاية. |
Görme kaybı, başına belalar açan üzerinde çalıştığım bir karakter. | Open Subtitles | أنها شخصية كنت أشتغل عليها قلة نظره توقعه في مشاكل عديده |
Bu yüzden lütfen çalıştığım yerde yapma ve en iyi dostum televizyonu da buna dahil etme. | Open Subtitles | لذا أرجوك، لا تقم به حيث أشتغل ولا تقحم في ذلك أعز صديقة لي، التلفزة |
Son olarak, sizinle üzerinde çalıştığım bir diziden, babamın deneyimlediği, varoluşun arasındaki yavaşlığı göstermeye çalışan bir video paylaşmak istiyorum. | TED | وأخيرا، أريد أن أريكم شريطا ضمن سلاسل كنت أشتغل عليها والتي تحاول أن تفسر البطء، وحالة ما بين الحياة التي كان يعيشها والدي. |
Üzerinde çalıştığım yeni bir koku. | Open Subtitles | إنها عطر جديد أشتغل عليه |
Öncelikle senin için çalışmıyorum Murphy anladın mı? | Open Subtitles | أولا : أنـا لا أشتغل عندك يـا ميرفي , هـل تـسمعني ؟ |
Aslında, artık senin için de çalışmıyorum. Çünkü istifa ediyorum. Edie Weitz Tasarım'dan istifa ediyorum. | Open Subtitles | في الواقع، لم أعد أشتغل لحسابك لأنني أستقيل من "إيدي ويتز دزاينس" |
Onun için çalışmıyorum. | Open Subtitles | لا أشتغل لصالحه |
Onun için çalışmıyorum. | Open Subtitles | لا أشتغل لصالحه |
Ayrıca beyazlar için çalışmam. | Open Subtitles | ! و أنا لن أشتغل لدى البيض زمن العبودية قد إنتهى |
Yarın bütün hastanede çalışmam, gerekiyor, araba süremem, aptal kocam da Vegas'da golf oynuyor. | Open Subtitles | عليّ أن أشتغل في المستشفى جميع يوم الغد لا يمكنني القيادة و زوجي الغبي ذهب (للعب الغولف في (لاس فيغاس |