Bütün bir yıI boyunca bahçende meyve ağaçları ve endişe yok, hayal et. | Open Subtitles | أشجار الفاكهة في حديقتك طوال العام لا مزيد من المخاوف ، تخيلي ذلك |
Aslında neredeyse tüm meyve ağaçları aşılanmıştır çünkü meyve ağacının tohumu, ana tohumdan genetik olarak farklıdır. | TED | في الواقع، معظم أشجار الفاكهة مُطعّمة، لأن بذور شجرة الفاكهة هي متغيّر جيني من الشجرة الأصل. |
Çocuklardan 50'si kadınla birlikte dağlı kuzey bölgeye gidip hayvan ve meyve ağaçları yetirtirmeyi öğrenmiş. | Open Subtitles | خمسون طفلا ذهبوا معها للمرتفعات الشمالية، أين تعلموا القيام بتربية الحيوانات وزرع أشجار الفاكهة. |
meyve ağaçları tohum yoluyla saklanamadığı için Açık Bahçe, canlı bir gen bakası veya bu meyvelerin arşivi hâline gelecek. | TED | وبما أنه لا يمكن الحفاظ على أشجار الفاكهة عن طريق البذور، سيكون البستان المفتوح بمثابة بنك جيني حي، أو أرشيف لتلك الفاكهة. |
(Alkışlar) Şimdi diğer öğrenciler Arvin'in laboratuvarında tanımladığı Abanoz çeşitlerini alıp onları aşılayarak fidan üretecek ve yerel topluluklarla abanoz üretimine destek verecek. Kendi ağaç yetiştirme yöntemimiz vasıtasıyla bütün çiftçileri, kendi çiftliklerinde istedikleri yerel meyve ağaçları yetiştirmeye davet ediyoruz. | TED | (تصفيق) إذن سيأخذ الطلاب الآخرون أصناف الأبنوس التي تحددها أرفين في مختبرنا، وسيقومون بتطعيمها لإنتاج الشتلات، والعمل مع المجتمعات المحلية للمشاركة في إنتاج خشب الأبنوس بأنواع أشجار الفاكهة المحلية في مزارعهم المختلفة باستخدام نهجنا في زرع الأشجار، حيث ندعو جميع المزارعين لاختيار أنواع الأشجار التي يريدونها في مزارعهم. |