İşte bu yüzden Nerugui düğer insanlara bu kervanın insanlarına bağlandığından daha fazla bağlanmayacaktır. | Open Subtitles | ولهذا نيروغوي لا يستلطف ببساطة أشخاصا من خارج القبيلة |
sizin gibi büyüleyici genç insanlara sırrımı açabilmek yüreğimi nasıl hafifletti anlatamam size. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة كم يبهج قلبي أن أجد أشخاصا شبانا وسيمين مثلكما |
Korunması gereken iyi adamlar ve izlenmesi gereken kötü adamlar olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن حقا أن هنا أشخاصا طيبين لحمايتهم، وأشخاصا سيّئين لمراقبتهم |
Çalışmaya devam edebilmeniz için sizinle ilgileniyordu. Bizim gibi insanları kimse anlamaz. | Open Subtitles | لقد إعتنت بك حتى تستطيع مواصلة العمل، لا أحد يفهم أشخاصا مثلنا. |
Toplum olarak, masum insanların hapsolmasını suçluların özgürlüğüne yeğliyoruz. | TED | كمجتمع، نحن نفضل أن نسجن أشخاصا أبرياء على أن نترك المجرمين أحرارا. |
Onlar suçsuz insanlardı, Tanrının çocukları. | Open Subtitles | لقد كانوا أشخاصا أبرياء. أبناء الرب. |
Gracie'den gerekli malzemeleri alması için Eric'e yardım edeceğim. O iş için birilerini gönderdim bile. | Open Subtitles | انا ذاهب فقط لمساعده ايريك في جميع المؤمن من جراسي لقد ارسلت أشخاصا بالفعل إلي هناك |
Biz zaten birkaç kere tümüyle farklı insanlar oluyoruz, ama yine de hep tam da kendimiz olarak kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن حتى الآن قد أصبحنا أشخاصا مختلفين كليا عدة مرات و رغم ذلك فإننا دائما ما نظل أنفسنا جوهريا |
Başkalarını denedim, seni başkasıyla bile yarıştırdım. | Open Subtitles | لقد إختبرت أشخاصا أخرين و لكن لا يوجد من يسلبقك |
Problemim olmayan insanlara sataşmak tarzım değildir. | Open Subtitles | ليس أسلوبي أن أضرب أشخاصا لا علاقة لي بهم. |
Yapmayın benim burada yardımsever ve duyarlı insanlara ihtiyacım var. | Open Subtitles | رجاء، أحتاج أشخاصا هنا مفيدين ويحسون بك. |
Ve bazen, kötü adamlar bulunabilecek en iyi adamlar olur. | Open Subtitles | في بعض الأحيان الأشخاص السيئون يكونون أشخاصا إذاًين |
Ve bazen, kötü adamlar bulunabilecek en iyi adamlar olur. | Open Subtitles | في بعض الأحيان الأشخاص السيئون يكونون أشخاصا طيبين |
Çalışmamı rehabilitasyon merkezinde yapabilecek kadar şanslıydım, böylece yaşam ve ölüm arasında kalan bağımlı insanları görebilecektim. | TED | أنا محظوظة جدا بحكم عملي في مركز إعادة التأهيل حيث أرى أشخاصا يواجهون الحياة والموت بسبب الإدمان. |
Hedef sadece iş arayan insanları... işe almak değil; Senin inandığına inanları işe almaktır. | TED | الهدف ليس أن توظف أشخاصا يحتاجون عملا، إنما توظيف أشخاص يؤمنون بما تؤمن به. |
Dolayısıyla, bu size bizlerde de bunları yapmaya ehilli olan insanların olduğunu gösteriyor. | TED | إذاً يظهر لكم أن لدينا أشخاصا قادرين على الفعل. |
Ziyaretçiler gelip geçicidir. Biz insanların burada yaşamalarını ve buraya sahip çıkmalarını istiyoruz." | TED | الزُّوار مجرد عابري سبيل. نحن أشخاصا يسكنون هنا أشخاصا يكونون مالكين لهذا المكان." |
Onlar suçsuz insanlardı, Tanrının çocukları. | Open Subtitles | لقد كانوا أشخاصا أبرياء. أبناء الرب. |
Kötü insanlardı onlar. | Open Subtitles | .كانو أشخاصا سيئون |
diyor. Statini duymuşsunuzdur. Bugün dünyada en çok yazılan ilaçların arasında olduğunu biliyorsunuz. Hatta belki de onları kullanan birilerini tanıyorsunuz. Düşünüyorsunuz, "Evet! | TED | وربما قد سمعتم عن الستاتينات من قبل تعرفون أنها من أكثرالأدوية التى يتم استخدامها فى العالم اليوم وربما تعرفون أشخاصا يأخذونها |
Kabul ediyorlar ki eğer öğretmek için mükemmel insanlar seçmezsen ve onlara sürekli destek ve mesleki gelişim sağlamazsan eğitimi geliştiremezsin. | TED | يدركون أنه لا يمكن تحسين التعليم إن لم تختر أشخاصا رائعين للتعليم وإن لم تواصل وباستمرار تقديم الدعم والتطوير المهني لهم. |
Başkalarını denedim, seni başkasıyla bile yarıştırdım. | Open Subtitles | لقد إختبرت أشخاصا أخرين و لكن لا يوجد من يسلبقك |