"أشعر أنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gibi hissediyorum
• olduğunu hissediyorum
• gibi geliyor
• gibime geliyor
• hissine kapılmaya
• hissine kapılıyorum

Neden, bazen bana gülüyormuşsunuz gibi hissediyorum ?
سيد بوكير ، لماذا أشعر أنك تسخر مني دائماً

Abi, son zamanlarda sanki biraz mesafeliymişsin gibi hissediyorum.
أشعر أنك في الآونة الأخيرة كنت بعيداً عني

Çünkü bazen meydan okumaya ihtiyacin varmis gibi hissediyorum ve bu muhalefet etme ihtiyacin...
لأنني أحياناً أشعر أنك تحتاجين لتكوني متحديّة أنك تحتاجين للمعارضة و

Nedense benimle bir odadayken dışarıda olduğundan daha rahat olduğunu hissediyorum.
بطريقةً ما أشعر أنك ستشعري أكثر وكأنك بمنزلك وأنتي معي في حجرة

Güzel bir şey söylüyor gibisin ama ben kızgın olduğunu hissediyorum.
وكأنك تقولين أشياء لطيفة لكن أشعر أنك غاضبة

Bazen dış görünüşün konusunda biraz daha gayret gösterebilirmişsin gibi geliyor.
أنه مجرد أحياناً أشعر أنك لا تعطي جهداً أكبر على مظهرك

Bu işi çok ciddiye alıyorsun gibime geliyor.
أشعر أنك تأخذ هذا الهراء بجديّة كبيرة

Şimdi,burada bir sorun var bu konuda benimle bir şeyler paylaşmıyorsun gibi hissediyorum.
هناك شئ خاطئ الآن لأني أشعر أنك لا تشاركني في سعادتي

Demin bana katıldın ama beni dinlemiyordun gibi hissediyorum.
أشعر أنك أتفقت معي لكنك لم تكن تستمع الى ما كنت أقوله

Ayrıca bir şey söylemek istiyormuş da ne söyleyeceğini bilemiyormuş, o yüzden ikimiz de susuyormuş ve nedense bu böyle sürüp gidecekmiş gibi hissediyorum.
،أيضًا أشعر أنك تود قول شيء ما ،لكن لا تعرفّ ماذا تقول لذا كلانا لن نقول شيئًا ،و لسبب ما .أعتقدّ أن هذا قد يطول للأبد

Ama zaman zaman benim tam zıttımmışsın gibi hissediyorum.
لكن مع مرور الوقت أشعر أنك النظير.

Hep böyle diyormuşsun gibi hissediyorum.
أشعر أنك تقولين هذا طوال الوقت

Cümlelerimi tekrar ediyorsun ama tam anlamıyorsun gibi hissediyorum.
أشعر أنك تكرر كلامي لكن لا تفهمه بالضبط

Neden dünya üzerinde hâkimiyet kurma planların olduğunu hissediyorum?
لماذا أشعر أنك تخطط للسيطرة على العالم؟

Ama benim gibi olduğunu hissediyorum.
. لكنني أشعر أنك مثلي

Ben de senin bir sahtekar olduğunu hissediyorum.
حسنا, أشعر أنك كاذبة

Biliyor musun, bazen Sal'ı benden daha çok düşünüyorsun gibi geliyor, ben senin ağabeyinim.
أحيانأً أشعر أنك تهتمين به أكثر مني وأنا أخوكِ

Sen gerçekten de harikasın ve azimlisin, ve hep sanki bu ofis sana dar geliyormuş gibi geliyor bana.
أنت رائع جداً و طموح جداً و أشعر أنك تريد ما هو أكثر مما يقدمه ذلك المكتب الصغير

Niye benden çabucak kurtulmaya çalışıyormuşsun gibi geliyor?
لماذا أشعر أنك لا تستطيع الابتعاد عني بسرعة كافية؟

Bunun ne olduğunu bilmiyorum ama aramızda çok özel bir bağlantı oluştu gibime geliyor.
أشعر أنك و أنا أن بيننا رابطه خاصه

Bunu yapmak istemediğin hissine kapılmaya başlıyorum.
بدأت أشعر أنك لا تريد فعل هذا

Sadece senin mekanında ve sana uyan bir zamanda görüşmek istediğin hissine kapılıyorum.
آه،كنت أعرف أنها ستسألني هذا السؤال لقد بدأت أشعر أنك تريد رؤيتي فقط في منزلك