Tanrım, ne acayip. Bacağım yatağın boş kısmına değince garip hissediyorum. | Open Subtitles | هذا رائع، أشعر بغرابة حين تمتد ساقي إلى نهاية السرير |
Şu gümüş çocukla kapıştığımdan beri kendimi garip hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بغرابة منذ مواجهتي للرجل المتزلج الفضي |
Sadece onun yanında garip hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بغرابة حوله ، هذا كل شيء أنا فقط |
Daha birkaç gün var ama kendimi biraz tuhaf hissediyorum. | Open Subtitles | بقيت بضعة أيام لكنني أشعر بغرابة |
Oldu bitti. Kendimi tuhaf hissediyorum zaten. | Open Subtitles | لقد حدث أشعر بغرابة في الوقت الحالي |
Biliyorum, inanılmaz. O bir rahibe. Çok tuhaf geliyor. | Open Subtitles | أعلم ، لا أستطيع إنها راهبة ، أشعر بغرابة |
Yine de eşyalarını karıştırmak garip geliyor. | Open Subtitles | أشعر بغرابة أن أبحث في أغراضها |
Kendimi çok garip hissediyorum. Hey, defol buradan-- | Open Subtitles | اوه , أشعر بغرابة شديدة اوه , أمسكت بك |
Evde olmadığım için garip hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بغرابة ألا أكون في المنزل |
Evde olmadigim için garip hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بغرابة ألا أكون في المنزل |
Ben bütün bunları garip hissediyorum | Open Subtitles | أشعر بغرابة شديدة لفعلي ذلك |
Evet, ama kendimi gerçekten garip hissediyorum. | Open Subtitles | أجل، لكني أشعر بغرابة |
Çok garip hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بغرابة شديدة |
Hâlâ bu akşam için bir parça garip hissediyorum. | Open Subtitles | مازلت أشعر بغرابة حول الليلة |
Biliyorum, nedense kendimi tuhaf hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف، و لكني أشعر بغرابة |
Elimi gerçekten tuhaf hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بغرابة في يدي |
tuhaf hissediyorum ama Ryan için güzel görünmek istedim... | Open Subtitles | -نعم أشعر بغرابة لكنني أردت أن أظهر بمظهر حسن من أجل (راين) |
Benim birliğimde değildi. Tanımadığım bir adamla yemek fikri yeterince tuhaf geliyor zaten. | Open Subtitles | حسناً,لم يكن في وحدتي,فقط أشعر بغرابة لجلب شخص لم أعلن عنه,تعلمين؟ |
Burada olmak çok tuhaf geliyor. | Open Subtitles | أشعر بغرابة شديدة كوني هنا بالأعلى |
Onun işini almak tuhaf geliyor. | Open Subtitles | أشعر بغرابة بأن آخذ وظيفتهُ |
Bu kadar resmi konuşmak garip geliyor. | Open Subtitles | أشعر بغرابة شديدة للتحدث رسمياً |
Jules olmadan kahve içmek garip geliyor. | Open Subtitles | أشعر بغرابة لاحتساء القهوة دون (جولز). |