11 Eylül'den önceki yaz Ashcroft FBI müdürü Thomas Pickard'a artık terörist sözcüğünü duymak istemediğini söylemiş. | Open Subtitles | في صيف ما قبل 11 سبتمبر أشكروفت أوقف رئيس المباحث الفيدرالية توماس بيكارد |
Ve bu ifadeye göre ekibe "Bay Ashcroft bu konuyu duymak istemiyor" demişsiniz. | Open Subtitles | وذكرت طبقا لهذه الشهادة أن مستر أشكروفت قال لك أنه لا يريد سماع المزيد عن هذا الأمر هل هذا صحيح؟ |
Ama Ashcroft'un Adalet Bakanlığı gözünü yumup, kulağını tıkadı. | Open Subtitles | ولكن أشكروفت مثله مثل إدارته ظهر بعين لا ترى وأذن لا تسمع |
Kendisini Ashcroft Ormanı'na götürmesi için onu zorlamıştır | Open Subtitles | ربما أجبرها على التوجه إلى غابة "أشكروفت" |
11 Eylül sonrası Ashcroft, Amerika'yı korumak için parlak fikirler buldu. | Open Subtitles | ولكن بعد 9/11 كان لجون أشكروفت عدة أفكار مذهلة فيما يخص كيفية حماية أمريكا |
Ve şimdi sırada Hester Lisesi'nin aynı cinsiyetten olan kraliyet adayları, Karma Ashcroft ve Amy Raudenfeld. | Open Subtitles | والان سوف نسمع من هيستر ولاول مرة المرشحتان من نفس الجنس من اجل مسابقة الملكات (كارما أشكروفت) و (ايمي ردنفولد) |
John Ashcroft eski bir vaizdi. | Open Subtitles | جون أشكروفت) كان واعظ سابق) |