Oradaki işiniz bitince tamir ettirmem gereken başka şeyler de var. | Open Subtitles | عندما تنتهي من ذلك هناك أشياء اخرى يتوجب إصلاحها |
İşedim ben de işedim ama başka şeyler de işedi. | Open Subtitles | أنا تبولت، حسناً تبوّلت على نفسي. لكن أشياء اخرى تبوّلت علي أيضاً. |
Vahşiler ya da kan emiciler gibi düzgün değil ama başka şeyler. | Open Subtitles | ليس مناسباً للوحوش أو الآكلون لكن أشياء اخرى |
Bu doğru değil. başka şeyler de var. | Open Subtitles | هذا غير صحيح، لديّ أشياء اخرى هُنا |
Yeni yılda sadece yapmayı hayal ettiğimiz şeyleri yapmaya ve diğer şeyleri bir daha yapmamaya karar veririz. | Open Subtitles | في السنة الجديدة نعتزم أن نفعل أشياء حلمنا دوما بفعلها وعدم فعل أشياء اخرى مجددا. |
Yani bu sahip olmadığım başka şeyler de var demektir. | Open Subtitles | هذا يعني أن هناك أشياء اخرى لا أملكها |
başka şeyler istedim. | Open Subtitles | أردت أشياء اخرى |
Düşünmem gereken başka şeyler var. | Open Subtitles | لدى أشياء اخرى تشغل تفكيرى |
başka şeyler de var. | Open Subtitles | وهناك أشياء اخرى أيضاً |
- Bilmiyorum, başka şeyler işte! | Open Subtitles | -لا اعرف ، أشياء اخرى |
- başka şeyler yapabiliyorlardı tabii. | Open Subtitles | -لكن بإمكانهم فعل أشياء اخرى . |
Aklımda başka şeyler vardı, Spencer. | Open Subtitles | لدي أشياء اخرى افكر فيها، يا (سبنسر) |
Ve sonra söylediğin diğer şeyleri hatırlamaya başladım. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك بدأت اتذكر أشياء اخرى قلتها انت, |
Kısa bir süre diğer şeyleri de yaptı. | Open Subtitles | وتركته يفعل وفعل أشياء اخرى أثناء ذلك |
Ve sonra söylediğin diğer şeyleri hatırlamaya başladım. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك بدأت اتذكر أشياء اخرى قلتها انت, و... |