ويكيبيديا

    "أشياء جميلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güzel şeyleri
        
    • harika şeyler
        
    • iyi şeyler
        
    • güzel şeyler
        
    • hoş şeyler
        
    • harika şeylere
        
    • kulağa hoş gelmeli
        
    Evet, senin gibi bütün gün oradan buraya koşuşturan güzel şeyleri yakalamalı... ve böylece maaşımı almalıyım. Open Subtitles . نعم. أقوم بتفتيش أشياء جميلة مثلك طوال اليوم.
    Ama lemuru gibi o da şu anda bulunduğu yerde ki güzel şeyleri keşfetti. Open Subtitles أدركت أنها تستطيع أن تجد أشياء جميلة في المكان الموجودة فيه
    Burada yaşayıp... dünyanın dört bir yanına gidecek harika şeyler... yaptım. Open Subtitles ‫حيث سأعيش ‫وأصنع أشياء جميلة جدا ‫كي يراها جميع الناس ويمتلكوها
    Hepsi bu. harika şeyler yapıyorlar, ama kötü şeyler de yapıyorlar, TED إنهم يفعلون أشياء جميلة ، لكنهم أيضاً يفعلون أشياء سيئة ،
    Bizde iyi şeyler alıyoruz, ama alır almaz, onu "Heck"liyoruz! Open Subtitles نحوز على أشياء جميلة ولكن حالما نحصل عليها
    Ama bu teselli ödülü gibi hissettirdi bize. Dünyayı daha iyi bir yer yapabilecek güzel şeyler yapmak istedik TED لكن شعرت كأنها جائزة المغفل. أردنا جعل أشياء جميلة ستجعل العالم مكاناً أفضل،
    Kurtarmaya değer... kurtarmaya değer çok hoş şeyler var. Open Subtitles هناك بعض الأشياء أشياء لطيفة جدا تساوي الحفاظ أشياء جميلة
    Ama şunu bil ki, bu mektupta ne yazarsa yazsın, harika şeylere ulaşmak için kendi yolunu bulacaksın. Open Subtitles ولكن أريد أن أخبرك أنه لا يهم ماتقولة الرسالة سوف تجد طريقك الى أشياء جميلة أنا أعرف ذلك
    Şarkılar söyleyelim, Şarkılar söyleyelim, söylediklerimiz kulağa hoş gelmeli ki Open Subtitles دعونا نغني ، دعونا نغني يجب علينا أن نغني أشياء جميلة
    Bunu almanı istiyorum. güzel şeyleri hak ediyorsun. Open Subtitles أريدكِ أن تأخذي العقد أنتِ تستحقين الحصول على أشياء جميلة
    Böyle güzel şeyleri anonim olarak göndermek cesaret ister. Open Subtitles يجب ان تكون شجاعة كبيرة لنشر أشياء جميلة بدون أســــم
    Belki Bay Walker ve Bay Wandell benden daha zengin, Olivia'ya benim alamayacağım güzel şeyleri alabilirler, ama... seçtikleri yaşam şekli, bu benim değer yargılarımla örtüşmüyor ve kız kardeşiminde içinde yetişmesini istediğim bir tarz değil. Open Subtitles ربما يملك السيد والكر و السيد واندل مالا أكثر مني ربما بامكانها أن يشتريا لاوليفيا أشياء جميلة لا أستطيع دفع ثمنها الحياة التي اختاراها ليست القيم التي أصدق بها
    Bu adam başkalarının yaptığı güzel şeyleri bulmak için dünyanın öbür ucuna gitti her şeyini riske attı ama bir tane hayalini hiç gerçekleştiremedi Open Subtitles هذا الرجلِ سافر إلى آخر مكان ،في الكرة الأرضية خاطر بكلّ شيء ليبحث عن أشياء جميلة صنعها الآخرون لكن هدفه بعيد المنال الوحيد الذي لم يحققه أبدًا
    Açgözlü, bencil birine kıymetini bile bilmediği harika şeyler edinmesine yardım etmek. Open Subtitles مساعدة شخص جشع , مغرور , متلهف لحياز أشياء جميلة لا يقدّرها حقها
    Hadi. Aklını besleyecek ve özel yeteneklerini geliştirecek harika şeyler getirdim. Open Subtitles احضرت لك أشياء جميلة للمساعدة في تغذية عقلك
    Burada yaşayıp dünyanın dört bir yanına gidecek... herkesin seveceği harika şeyler yaptım. Open Subtitles ‫حيث سأعيش وأصنع أشياء جميلة جدا ‫كي يراها جميع الناس ويمتلكوها
    Biz senin hakkında narkotiğe iyi şeyler söyleyelim sen de bize Akademi'de anlaşma yaptığın polisi söyle. Open Subtitles نقول أشياء جميلة عنك للمحامي ربما نحصل لك على عقوبة موقوفة
    Sizin hakkınızda bazı iyi şeyler okudum.Mesela nereli olduğun hakkında. Open Subtitles -لقد قرأت أشياء جميلة جداً عنك -ربما كان الأمر كذلك حيث أنت
    Senin hakkında çok iyi şeyler söyleyecek gibi durmuyorlardı. Open Subtitles لم تكن لديهم أشياء جميلة لقولها عنك
    güzel şeyler yapmak istemiyorum. Ben dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek istiyorum. TED لاأريد تصميم أشياء جميلة. أريد جعل العالم مكاناً أفضل.
    Çünkü bu noktada gazeteler bile kahverengi insanlar hakkında güzel şeyler yazmaya başladı. Böylece ben de, süper gücümün geliştiğini hissediyordum. TED لأنه حتى الصحف بدأت في هذه المرحلة تكتب أشياء جميلة عن ذوي البشرة السمراء، لذلك يمكنني أن أشعر أن قوتي الخارقة تنمو.
    Kurtarmaya değer... kurtarmaya değer çok hoş şeyler var. Open Subtitles هناك بعض الأشياء أشياء لطيفة جدا تساوي الحفاظ أشياء جميلة
    Harika gözlerin olsun istiyorsan, harika şeylere bakmalısın. Open Subtitles فأنظر إلى أشياء جميلة
    Şarkılar söyleyelim, Şarkılar söyleyelim söylediklerimiz kulağa hoş gelmeli ki Open Subtitles دعونا نغني ، دعونا نغني ويجب علينا أن نغني أشياء جميلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد