| Yani üstünde Parmak izin varsa tek sebebi onu senin bulmuş olman. | Open Subtitles | إذن لو أنَّ أَجِدُ بصماتَ أصابعكَ عليه، هو هَلْ وحيد لأن تَجِدُه؟ |
| Bahçıvanın kamyonundaki şişede Parmak izlerini bulduk. | Open Subtitles | وَجدنَا بصماتَ أصابعكَ على القنينة في شاحنةِ بستانيكِ. |
| Buraya uyumak için geldim. Yağlı, küçük dolma parmakların vücudumda gezsin diye değil. | Open Subtitles | جئتُ لأنام لا لأن تتحسّس أصابعكَ الغليظة كامل جسمي |
| Tüm parmakların yerinde olduğu için... | Open Subtitles | أنتَ محظوظ لإحتفاظكَ ...بكلّ أصابعكَ و |
| O zaman sanatçı olan kuzeninden bahsetti o da seni ve kusursuz manikürlü parmaklarını işaret eder. | Open Subtitles | ثم ذكر ابن عمه، الفنان الذي يتركك وأضافر أصابعكَ الجميلة |
| Deliği bulduğunda parmaklarını kullanmalısın. | Open Subtitles | وعليكَ أن تستخدم أصابعكَ عندما تجد نقطة الإدخال |
| parmaklarınızı buraya koyun ve karınızın bunu sevip sevmeyeceğini söyleyin | Open Subtitles | ضع القليل من هذا على أصابعكَ ,أخبرني إن لم يعجب زوجتك |
| iyi, elinizin ve parmaklarınızın izini almam gerekiyor. | Open Subtitles | حَسناً، سَأَحتاجُ إنطباعَ نخلتِكَ وبصماتِ أصابعكَ. |
| Parmak izlerin, suç mahâllerinin her yerinde, Sean. | Open Subtitles | بصمات أصابعكَ في جميع أنحاء كلتا مشاهد الجريمةِ، شون. |
| Hakim Ratner, kızın ölümüne sebep olan maskede Parmak iziniz bulundu. | Open Subtitles | القاضي Ratner، بصمات أصابعكَ كَانتْ على هذه القناع، القناع الذي قَتلَها. |
| Parmak uçlarının... karnında... kalçanda... o mahrem yerde dolaşmasının nasıl olduğunu biliyor. | Open Subtitles | الذي يَحسُّ... أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ أطرافُ أصابعكَ التدليك عبر بطنِكَ... حول أفخاذِكَ... |
| Pekala, ilk olarak Parmak izlerinden kurtulmanı sağlamalıyız. | Open Subtitles | حَسَناً. حَسناً، أول شيء نحن يَجِبُ أَنْ نَتخلّصُ مِنْ بصماتِ أصابعكَ. |
| Hiç birşeyin üzerinde Parmak izi bırakma. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ الحُصُول على بصماتُ أصابعكَ على أيّ شئِ. |
| - Hayır, senin parmakların parıldamıyor! | Open Subtitles | كلاّ! أصابعكَ لا تشعُّ! |
| parmakların morarmış. | Open Subtitles | أصابعكَ زرقاء. |
| Dikkatli ol ama uzun süre beklersen parmaklarını kökünden koparabilir. | Open Subtitles | لكن كن حذِرًا .. عليكَ الإنتظار لفترة طويلة جدًا قد تنزِع أصابعكَ إلى الخارج |
| Amına o altın parmaklarını sokmanı istiyor. | Open Subtitles | إنّها تُريد أصابعكَ الذّهبيّة أن تُداعب فرجها. |
| -En son ruh ikizinle karşılaştığında parmaklarını onun saçları arasında gezdirmiştin ve o akşamı evimde saklanarak geçirmiştin. | Open Subtitles | آخر مَرّة قابلتَ توأم روحك... أنت وضعت أصابعكَ إلى شَعرِه وإنتهى الامر بالإختِفاء في بيتِي. معى مفتاحُ. |
| Kürenin üzerine parmaklarınızı yerleştirin... - ...ve bana adınızı söyleyin. | Open Subtitles | -حسناً، ضع أصابعكَ على الكرة وأخبرني بإسمك |
| Çünkü bu yükü kaybederseniz parmaklarınızı da kaybedersiniz. | Open Subtitles | ...لأنكَ إنْ فقدت الحمولة فستفقد أصابعكَ |
| Ancak o şüphe parmaklarınızın boğazına sarılmasına mani olmadı. | Open Subtitles | لكنّ ذلك الشّك، لم يوقف أصابعكَ من خنقه. |