Mikrofonumla keman yapmak üzereydi. Ve aslında hasta oldu. | Open Subtitles | جاء ليضبط مايكروفوني وقد أصابه المرض حقاً |
Nova Shawn'ı tehdit etti, Shawn da hasta oldu. | Open Subtitles | "مجموعة نوفا هددت " شون و " شون " أصابه المرض |
Arkadaşlarınla partini kaçıracağım için üzgünüm ama diğer doktor hastalanmış yani... | Open Subtitles | أنا آسف لأني سأفوّت حفلتك مع أصدقائك لكن.. دكتور آخر أصابه المرض.. |
Ortağım hastalanmış yatıyor. | Open Subtitles | شريكي أصابه المرض |
Tam ayrılırken adamım rahatsızlandı, ben de- | Open Subtitles | خادمي أصابه المرض قبل رحيلي مباشرة |
Üniversite mezuniyetimden bir önceki yaz babam rahatsızlandı. | Open Subtitles | \u200fحدث أن والدي أصابه المرض \u200fفي الصيف السابق لتخرجي من الكلية، |