Birazcık eğeceksin Parmağını ve tavana dokunacaksın. | Open Subtitles | وسوف تنحين أصبعكِ قليلاً للأعلى وتحكِ السقفية هكذا. |
Parmağını şıklattığında istediğin her şey gerçek olur. | Open Subtitles | بإشارة من أصبعكِ أي شيئ يمكنك تحقيقه |
Parmağını delsen, yağmur gibi kan akar. | Open Subtitles | لو ثقبت أصبعكِ فستنزفين غيمة ممطرة |
Senin küçük parmağında bile bir çok insanın sahip olduğundan çok daha fazla şefkat var. | Open Subtitles | إنّكِ تملكين طيبة في أصبعكِ الصغير يعادل ما يملكونه الناس في أجسادهم كلها. |
Lütfen o mikro sürücünün hâlâ parmağında olmadığını söyle. | Open Subtitles | أرجوكِ أخبريني بأن رقعة التصنت الصغيرة ليست مازلت على أصبعكِ |
Meredith, üçe kadar sayacağım. Parmağını kaldırmanı istiyorum. | Open Subtitles | ميريدث) أريدكِ أن ترفعي أصبعكِ) بعدما أنتهي من العد |
Şimdi Parmağını üzerine koy. | Open Subtitles | الآن, ضعي أصبعكِ عليه |
Çek Parmağını suratımdan. | Open Subtitles | أبعدي أصبعكِ عن وجهي |
Parmağını kesmişsin. | Open Subtitles | أنتِ وخزتِ أصبعكِ |
Parmağını tetiğe koy. | Open Subtitles | ضعيي أصبعكِ عليه |
- Sen de Parmağını kaldır! | Open Subtitles | أعطها أصبعكِ فاشيت |
Roz. Tanrı aşkına bir dahaki sefere sadece Parmağını göster. | Open Subtitles | (روز) ، بحق السماء أعطها أصبعكِ المرة القادمة |
Parmağını yaramdan çek! | Open Subtitles | اخرجي أصبعكِ من جرحي |
- Nell, Parmağını kıçından çek. | Open Subtitles | (نيل)، أخرجي أصبعكِ من مؤخرتكِ. |