Sizi hayatınız boyunca arkadaşlarınız yönlendirecek. | Open Subtitles | لأن أصدقاءكم سوف يؤثرون على تصرفاتكم خلال حياتكم |
Siz cezanızı çekerken, umarım arkadaşlarınız bu malzemeleri alır! | Open Subtitles | أتمنى أن يكون أصدقاءكم يستمتعون بوقتهم لأنكم لن تقوموا بفعل أي شيء منها |
Şimdi farkına varıyorum ki arkadaşlarını öldürüp öldürmemem farketmez. | Open Subtitles | أنا اكتشفت الآن أنه لا يهم سواء قتلتُ أصدقاءكم أم لا |
arkadaşlarınıza kuşlardan bahsedin, bildiğimizi sevmek ve önemsemeye eğilimliyizdir. | TED | من فضلكم أخبروا أصدقاءكم عن الطيور، لأننا دائمًا ما نميل إلى أن نحب وأن نهتم بما نعرفه. |
Yeni müzikler keşfedin ve lütfen, arkadaşlarınızı da alın. | TED | اكتشفوا موسيقى جديدة ورجاءً اصطحبوا أصدقاءكم. |
İşte ölen arkadaşlarınızın listesi. Öldükleri sıra ile. | Open Subtitles | هذه قائمة بأسماء أصدقاءكم الذين ماتوا بالترتيب حسب موتهم |
Komşularınız, arkadaşlarınız değiller. Onlar düzenbazlar! | Open Subtitles | أنهم ليسوا جيرانكم وليسو أصدقاءكم أنهم دجالون، |
Demek, bunca yıllık arkadaşlarınız, sanki önemsiz birşeymiş gibi... sizin resminizle sizi aldattığını ve ya yıkıcı bir... ihanette bulunduklarını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذًا هل ستصفون أصدقاءكم لسنواتٍ عدّة الذين يحتالون على لوحتكم بالأمر غير الهامّ أو بالخيانة؟ |
arkadaşlarınız sizi Lodz'da bekliyor. | Open Subtitles | "أصدقاءكم ينتظرون في "لودز |
Earl ve Randy sizin arkadaşlarınız. | Open Subtitles | إيرل ) و ( راندي ) أصدقاءكم ) |
Lütfen bu diziden arkadaşlarını da haberdar et... | Open Subtitles | أخبروا أصدقاءكم رجاءً عن هذا العرض |
Çocuklarımı arkadaşlarını nasıl seçtiklerine dikkat etmeleri için hep uyarırım. | Open Subtitles | دائما أنصح أطفالي... "اختاروا أصدقاءكم بعناية" |
Çocuklarımı arkadaşlarını seçerken... dikkatli olmaları konusunda hep uyarırım. | Open Subtitles | دائما أنصح أطفالي... "اختاروا أصدقاءكم بعناية" |
En kral mal, sarı haplar burada nereden aldığınızı unutmayın, diğer arkadaşlarınıza da söyleyin. | Open Subtitles | إن المادة ذات الغطاء الأصفر رائعة تذكروا من أين أخذتم هذه المادة الرائعة وأخبروا أصدقاءكم |
Güle güle, geldiğiniz için teşekkürler. Eğer hastalanırsanız, arkadaşlarınıza anlatın. | Open Subtitles | إلى اللقاء ، شكراً لكم على مجيئكم ، لو جعلكم حفلي تمرضون ، أخبروا أصدقاءكم |
Doğru, günde üç tur var. arkadaşlarınıza, herkese bahsedin. | Open Subtitles | ثلاث رحلات في اليوم اخبروا أصدقاءكم وأي أحد |
arkadaşlarınızı komşularınızı ele vermekten korkmayın. | Open Subtitles | لا تتتردّدوا في فضح أصدقاءكم أو جيرانكم إذا كانوا كذلك |
Sahtekâr gözlerimi süzüp, erkek arkadaşlarınızı çalacağım tıpkı müzikalde başrolü çaldığım gibi. | Open Subtitles | سوف أرمش بعيوني و أسرق أصدقاءكم كما سرقت دور البطولة في المسرحية الموسيقية |
arkadaşlarınızın ölmesi zor birşey. Ama siz devam edin! Sonra görüşürüz! | Open Subtitles | صعبٌ عليكم موت أصدقاءكم لكن عليكم التحمل |
Eveeet... bu yaz tüm arkadaşlarınızın aileleriyle tatile çıkıp eğlendiğini ve sizin "hey, biz hiçbirşey yapmıyoruz" | Open Subtitles | الأن ، نحن نعرف أن جميع أصدقاءكم قضوا إجازه ممتعه بالذهاب في إجازه عائليه |
Onlar dost değiller. | Open Subtitles | و تظن أنها صديقتك إنهم ليسوا أصدقاءكم |