| Evet, sadece onca zaman orada yatıyor olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أجل , فقط لا أصدق أنها كانت ترقد هنا طوال الوقت |
| Artık Olay Yeri İnceleme'de olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع أن أصدق أنها عضو في فريق سي اس اي الآن |
| Seninle ilk karşılaşmamızın şans olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | ،لم أصدق أنها كانت صدفّة .عندما رأيتكَ في البداية |
| Gibbs'i bu konuyu araştırmak için ikna ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق أنها أقنعت جيبز بالموافقة على ذلك |
| Ne yani bunun sıradan bir avcı olayı olduğuna inanmamı mı bekliyorsun. | Open Subtitles | هل تريدني أن أصدق أنها مسألة هوس فحسب؟ كن منطقياً يا رجل! |
| Elimin iyi olduğuna inanmak istedin. | Open Subtitles | أردت أن أصدق أنها بخير أردتينني أن أكون بخير |
| Fedakârlığının bizi kurtardığını biliyorum ama gittiğine inanamıyorum bir türlü. | Open Subtitles | أدري أن تضحيتها أنقذتنا، إنما أكاد لا أصدق أنها فارقتنا. |
| Gerçekten inanılmaz stresliydi. İşe yaradığına inanamıyorum. | Open Subtitles | كان ذلك مرهقاً بشكل جنوني لا أصدق أنها نجحت |
| Mezuniyet balon olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنها حفلتك الختامية لآخر سنة ثانوي |
| Bunun 85 model olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنها صُنعت سنة 1985، إنّها أنيقة جدّاً. |
| Bu gece buradaki son gecen olduğuna inanamıyorum ve biz hiç birlikte dışarı çıkmadık. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنها الخاص بك الليلة الماضية ونحن لم يحصل على شنق. |
| Onun Winn olduğuna inanamıyorum ve bilemedim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنها كانت وين ولم أكن أعرف. |
| Tanrım, gerçekten gidiyor olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي ، لا أصدق أنها سترحل فعلاً |
| Araba hırsızlığı olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنها كانت مجرد حادثة سرقة سيارة |
| Ben bunun tam olarak doğru olduğuna inanmıyorum Böyle birşey olmasıda mümkün değil. Harika! | Open Subtitles | جيد أصدق أنها كانت قوة غير مرئية |
| Saçmalık! Bunun gerçek olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | كلام فارغ لا أصدق أنها الحقيقة |
| Seni tehdit ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنها كانت تبتزّكِ. |
| Beni terk ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنها هجرتني |
| Seni terk ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | نعم ، لا أصدق أنها هجرتك |
| Hayatımı bu kuruma adadım ben. Benden FBI'ın hattâ devletin bütününün kirlenmiş olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | لقد كرست حياتي كلها للوكالة، وتتوقع مني بأن أصدق أنها فاسدة، وبأن الحكومة بأكملها فاسدة؟ |
| Onu buraya zulalamadığına inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقع مني أن أصدق أنها ليست مختبئة هنا؟ |
| - Bu kadının birisinin halası olduğuna inanmak benim için çok zor. | Open Subtitles | من الصعب جدا بالنسبة لي أن أصدق أنها عمة لشخص ما |
| Bu arada bir söylenti duydum ve doğru olduğuna inanmak istemedim. | Open Subtitles | ... بالمناسبة سمعت إشاعة لم أرد أن .. أصدق أنها صحيحة ، لذا |
| Tasarıma ağaç çizmemi söylediğine inanamıyorum. Sadece... | Open Subtitles | لا أصدق أنها طلبت مني رسم أشجار في هذه اللوحة |
| İşe yaradı! İşe yaradığına inanamıyorum! | Open Subtitles | لقد نجحت أنا لا أصدق أنها نجحت |