Bu küçük fahişe hakkında tekrar konuşmak zorunda olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني يجب أن أتحدث عن تلك الساقطة مجدداً. |
Seni seviyorlar. Beni ikna etmene nasıl izin verdiğime inanamıyorum. Politikadan nefret ederim. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني تركتك تناقشني في هذا، أكره السياسة |
Buna alet olduğuma inanamıyorum. Yalan söyleyemem. Ve Stefan'ı meşgul et. | Open Subtitles | لا أكاد أصدق أنّني أوافق على هذا، أنا كاذبة مريعة. |
Ardarda iki kez seni geri çevirdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني سأخيّب أملك مرتين متتاليتين. |
Aynen. Bunu söyleyenin ben olduğuma inanamıyorum ama davayı çözmeye odaklansak iyi olmaz mı? | Open Subtitles | أجل، لا أصدق أنّني من سيقول هذا، لكن ألا يجب أن نركز على حلّ القضية؟ |
Oh, Tanrım. Bunu söylediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، لا أصدق أنّني قد قلت ذلك |
Hâlâ bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني لا زلت أقوم بهذا |
Lanet numarayı unuttuğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني نسيت الرقم الملعون |
Gitmene yardım ettiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني أقوم بمساعدتك على هروبك |
Ona ulaştığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنّني عبرت. |
Böyle bir şey olmasına izin verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني تركت هذا يحدث. |
Buna kandığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني صدقت هذا. |
Bunu söylediğime inanamıyorum, ama bir gün aile olursak memnun olurum, Lloyd. | Open Subtitles | ،لا أصدق أنّني أقول ذلك لكنّي مسرور أنّنا سنصبح (عائلة واحد يومًا ما، (لويـد |
Bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّني أفعل ذلك |
- Unuttuğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | - أنا لا أصدق أنّني نَسيتُهم. |
Ona zarar verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | -لا أصدق أنّني آذيته . |
Ona zarar verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | -لا أصدق أنّني آذيته . |